X 20

Zeki Müren'i yakın arkadaşı Göksenin Çakmak anlattı!

OnurAkayMedya/ÖZEL - Zeki Müren’in yakın arkadaşı Göksenin Çakmak'ın, İzmir Karşıyaka Dostluk Grubu Türk sanat müziği korosunun şefi Ahmet Eren Özen’e yaptığı açıklamalar çok konuşalacak.
 Tarih: 11-12-2020 10:08:29
Zeki Müren'i yakın arkadaşı Göksenin Çakmak anlattı!

Sanat Güneşi Zeki Müren’in yakın arkadaşı Göksenin Çakmak, İzmir Karşıyaka Dostluk Grubu Türk sanat müziği korosunun şefi Ahmet Eren Özen’e konuştu. Özen, Çakmak’dan izin alarak Grup Gazetesi'nde yayımlanan o röportajı ilk kez OnurAkayMedya’ya gönderdi.

İşte Zeki Müren’in doğum günü nedeni ile yapılan o röportaj:

AHMET EREN ÖZEN

Zeki Müren denilince aklıma ilk olarak onun en yakın arkadaşı Göksenin Çakmak gelir. Emekli felsefe öğretmeni Göksenin Çakmak Karşıyaka'da ikamet ediyor. Onun geniş bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak hele ki Zeki Müren'le ilgili anılarını birinci ağızdan dinlemek muhteşem.

AEÖ: Zeki Müren'i ölüm yıldönümü olan 24 Eylül'de andığımız gibi, doğum günü olan 6 Aralık'ta da anmayı borç biliyoruz. Gazetemizin bu sayısını Zeki Müren Özel Sayısı ilan ettik. Hem sevenleri hem de sanat tarihimiz açısından 6 Aralık 1931 tarihi çok önemli. Zeki Müren'in dünyaya merhaba diyerek hayat mücadelesinin başladığı günden ölümüne kadar uzanan 65 yıllık sürede Zeki Müren, sahneye getirdiği yeniliklerden, bestelerine, etkilediği kişilerden, sanat mekanlarına katkılarına kadar her anlamda gerçek bir sanatçıdır. Halkı için çabalamış, halka ulaşmak adına her bir yolu katetmiş bu büyük sanatçı doğum günlerinde ne yapardı?

Doğum gününde geç kalkardı. Ben onun İstanbul ya da Bodrum'daki evindeysem gördüğüm manzara şuydu: Evvela gelen çiçekler sayılırdı. Kimlerden ne gelmiş diye bakılırdı. Yardımcıları gelen çiçeklerin kartvizitlerini ona takdim eder o da çıkar çiçeklerin konulduğu verenda ya da balkona kimden ne geldiyse gelen çiçekleri sahipleri ile eşleştirirdi. Zeki bey doğum günlerinde çok da büyük bir sevinç duymazdı. Doğum günlerinde onun “iyi ki doğdum” diyerek kutlama yaptığını, pasta kestiğini hiç hatırlamıyorum. Genellikle yalnız kalmayı tercih ederdi. Yani doğum günlerini önemsemezdi, ayrı bir önem atfetmezdi. Sabah yatıp zaten gün biterken uyandığı için akşam ancak toparlanıyor olurdu. Tabii gazino günlerinde böyle değilmiş; gazinoda kutlanırmış doğum günü.

AEÖ: Batıl inançları var mıydı?

6 Aralık 1931'de öğleye doğru dünyaya gelmiş… Dolayısıyla yay burcuydu. Burcunun özelliklerini taşıyan bir insandı. Burçlara inanırdı. Bunları okur, üzerine espri yapardı. Espriye bayılırdı. Zeki Müren'in bazı batıl inançları da vardı. Kesinlikle nazara inanırdı. Nazar boncuğu taşırdı. Sahneye çıkarken, sağ ayağını atarak çıkardı. Sahneye çıkmadan evvel duasını okur, elini sahnenin arkasındaki kapıya üç kez vurur öyle çıkardı. Ve bir yere seyahate çıkıldıysa eve geri dönmenin uğursuzluk olduğuna inanırdı. Evde unuttuğu bir şey için asla geriye dönmezdi. Çok lüzumlu bir şeyse yardımcıları geri döner alır; kendisi asla gitmezdi.

AEÖ: Size nazar konusunda bir anısını mutlaka anlatmıştır...

Bir gün annesi Bursa'dan Zeki Müren'e telefon ediyor ve “Kol böreği yaptım, atla İstanbul'dan arabayla gel.” diyor… Zeki bey de şoförünün kullandığı arabayla Bursa'ya ulaşıyor. Eve geliyor. Börek hazır, ortaya yoğurt dökülüyor. Tam yiyecekleri esnada kapı çalınıyor. Teyzesinin kızı geliyor. Teyze kızı, “bensiz börek mi yiyecektiniz, boğazınızda kalsın” dediği anda tavandaki avize kopuyor yerinden, tepsinin üzerine düşüyor ve bir parça börek yiyemeden dönüyor İstanbul'a Zeki Müren. Yine nazara olan inancına bir örnek olarak da sahneye çıktığında Grafson şirketinin kendisine hediyesi olan pırlanta yüzüğünün birdenbire tuz buz olup yok olup gittiğini anlatırdı. İnsanların olumsuz bakışlarının kocaman yüzüğe değip yüzüğü parçaladığına inanırdı.

AEÖ: Kendisinden sonra yerine geçmesi için bir veliaht yetiştirmiş miydi?

Zeki Müren kendisinden sonra yerine geçmesi için kimseye el vermedi. Veliahtını ilan etmedi. Kimseyi beğenmedi. Sorulduğu zamanlarda da kendisine zarar vermeyecek isimleri saydı. Bayanlarda Muazzez Abacı erkeklerde Ahmet Özhan ismini söyledi gazetecilere.

AEÖ: Sizin Zeki Müren'le çok yaşanmışlıklarınız var. Belki bunların bir kısmını anlatabiliyorsunuz, elbette anlatamadıklarınız var. Sizinle ilişkisi nasıldı?

Biz Zeki Müren'le 1979'da tanıştık. İki dost gibi olduk. Bana sırlarını verirdi. Özel hayatıyla ilgili bazı konular... Gerçi ben yine de bazı şeyleri anlattım. Özellikle internette 620 bini aşkın izlenme alan Şokopop programında çok şeyler anlattım. Orada en açık, en umulmadık şeyleri bile anlattım. Yurt Gazetesi'nde altı gün boyunca süren anlatılarım oldu.

AEÖ: Bazı Zeki Müren hayranları, sizi bu konuda tenkit ediyorlar. Zeki Müren'in özel hayatını herkesle paylaştığınız için kızıyorlar.

Ekşi Sözlük'te okudum. Bu eleştirileri biliyorum, okudum. Bilerek yaptım. Çünkü zaten kendisi benden hayatını yazmamı istedi. Bir gün bunalıma girip ajandasını 4'üncü Levent'teki evinde yaktı. Kendi yazdığı anılarının olduğu beş tane defteri üst üste koyup bir bunalım neticesinde onları yaktı. Sonra pişmanlık duydu; “ben bunları neden yaptım” diye. Zaman zaman “git gel”leri olurdu herkes gibi. Pişmanlıklarından herhalde biri de budur. Sonra bana döndü dedi ki “sen zaten benim hayatımı çok iyi biliyorsun, gerekirse Gökoş sen bunları kaleme al, bildiklerini yazabilirsin” dedi. Ben de ondan müsaade istedim. Tabii bunu ispatlayamam. Bunun bir ses ya da görüntü kaydını almadım çünkü. Ben de bu izne dayanarak olduğu gibi bütün açıklığıyla oturdum yazdım. İnsanlardan tepki gelecek diye gerçeği saptıramazdım. Rakıyı ayran diye gösteremezdim.

AEÖ: Bir kitapta toplayarak yazmayı düşündünüz mü?

Bu yazılarımın müsveddesi hazır. Gerek Türkiye'den gerekse de yurtdışından basımıyla ilgili teklifler geldi. Çekya'dan Hırvatistan'dan telefonla beni bulup da ulaşan bana teklifte bulunanlar oldu. Beni arayanlara şöyle dedim: “Her şey hazır, ancak Zeki Müren'in mirası üzerinde iki vakfın yani Mehmetçik ve Türk Eğitim Vakfı'nın hakları var. Şu anda evet demem mümkün değil. Üstelik Can Yayınları'nın avukatı olan bayan bana sakıncalı yerler var diyerek yetmiş yerine işaret koyduklarını söyledi. Beni İstanbul'a sakıncalı yerleri düzeltmek için çağırdılar. İsim ya da ifade değişikliği yapalım önerisinde bulundular. Öyle kaldı sürüncemede. İsimler değiştirilip, ifadeler başka türlü yazıldığında evet mahkemeden kurtulacağız belki ama o zaman da kitabın basılmasına ve okunmasına değer olan durum ortadan kalkacak. Şimdi araya yıllar geldi, halbuki bitirmek gerekir ama maddi manevi sonuçlarına katlanmak gerekir. Buna hazırsanız yapalım.”

AEÖ: Bence bunları mutlaka kitaba almalısınız. Pandemi sürecinde evdeyken bunu tamamlayabilirsiniz. Türk halkı sanat güneşinin hayatını yakından tanımalı.

Ama yetmiş yere işaret konunca, metni inceleyen iki avukat da davalar açılır deyince ne yapabilirsiniz? Mesela Zeki Müren ile Müzeyyen Senar arasındaki bağı da yazdım. Zeki Müren, Müzeyyen Senar'ın bastığı taşları adeta sayardı ama onunla ilgili her düşüncesi olumlu değildi. Neyse söylemeyeyim gerisini. Çünkü Feraye var oğlu Ömer var; bana dava açabilirler. Ya da Zeki Bey'in bizzat kendi ailesi ve akrabaları ile ilgili düşünceleri. Bunları yazıldığı zaman akrabalarından gelecek davalara da hazırlıklı olmak lazım.

AEÖ: Kurgu şeklinde bir roman olarak hazırlanırsa zannederim dava konusu olmaz.

Gazeteci Şenay Düdek ile karşılaştığımda o da öyle söyledi. İsim vermeden yazıldığında da bir anlamı kalmaz. Zeki Müren ile diğer kişiler arasındaki ilişki açık olarak söylenmediği zaman siyasetçilerden tutun aktör ve aktrislere kadar pekçok kimseden bahsediyorum; okuyucu ne anlayacak? O kadar çok sanat, iş ve politika dünyasından ünlü isimler var ki Zeki Bey'in muhatap olduğu. Ben bunları açık olarak yazsam davalardan başımızı kaldıramayız. Kapalı olarak yazsam üç nokta koysam saçma bir şey olacak. Anlamı kalmayacak!

AEÖ: Zeki Müren'in ünlü isimlerle yaşadığı problemler arasında en çok karşısına çıkan isim olarak Bülent Ersoy'u biliyoruz. Zeki bey sürekli olarak önüne konulan bu isme nasıl bakardı?

Zeki Müren ile Bülent Ersoy üç kez karşılaşıyorlar. Bunların ikisi Altın Kelebek ödül törenleri. Biliyorsunuz 1981'de yılın erkek sanatçısı ödülünü Zeki Müren yılın kadın sanatçısı ödülünü Bülent Ersoy almıştı. Zeki Müren bunu bir kandırmaca olarak görüyordu. “O kadın değil ben de erkek değilim” diyerek Ersoy'un kadınları, kendisinin ise erkekleri temsil etmesini aldatmaca olarak görürdü. Diğer karşılaşmaları ise Nigar Uluer'in doğum gününde oluyor. Orada ikisini bir araya getiren ve basına yaranmak için yapılan bir karşılaşma bu. İkisi birlikte “Baharı Bekleyen Kumrular Gibi”yi seslendiriyorlar hatta. Nigar Uluer'e bu olaydan ötürü küstüğü söylenir ama doğru değil. Ona başka bir olaydan hatta benim önümde gerçekleşen bir olay nedeniyle küsmüştü. Neyse sözü uzatmayayım Zeki bey Bülent Ersoy'u hiç sevmedi. Hatta ondan nefret ederdi.

AEÖ: Acaba bu nefretin nedeni Zeki beyin Maksim Gazinosu'ndan uzak olduğu ve geri döneceği konuşulan günlerde birden bire Bülent Ersoy'un Maksim Gazinosu'na assolist olarak getirilmesi miydi?

Bülent Ersoy'u soy ismi daha Erkoç iken Müzeyyen Senar dinliyor ve gazino hayatı böylece başlıyor. Müzeyyen Senar onu Fahrettin Aslan'a tavsiye ediyor ve Müjdat Gezen ise sahneye daha uygun olduğu düşüncesiyle soyismini yumuşatıp Ersoy yapıyor. Dinleyici de seviyor bu yeni şarkıcıyı ve oradan bugünlere kadar geliyor. Zeki Müren, Bülent Ersoy'un okuyuş tarzını hiç beğenmezdi. Bazı ağır kelimeler bile kullanmıştır bu hususta ama söylemeyeceğim. Suç teşkil edebilir. Ama onun çok bağıra bağıra okuduğunu ve bu tarzın Türk Sanat Müziği'ne hiç yakışmadığını pavyon tarzı olduğunu söylerdi. Zeki Müren bulunduğu yerde Bülent Ersoy'dan bahsedildiği zaman hemen orayı terk ederdi ve Ersoy için cinsiyet değişikliği yaptığı için “altın makas” derdi. Başka kelimeler de söylerdi tabi ama ben onu söyleyemiyorum.

AEÖ: Yani sevmemesinin altında en çok ne yatıyordu?

Kişiliğini beğenmiyordu öncelikle. Bir taraftan da rakibiydi doğrusu. İtiraz edemeyiz. Bülent Ersoy'un şarkılarının bir kısmını dinleyip beğendiğini de biliyorum. Zeki Müren Bülent Ersoy'u kendi hayatından tamamen yasaklamış değildi. Güzel okuduğu şarkılar için “güzel okumuş” derdi. Ama Zeki bey kendisinin Haftasonu Gazetesi tarafından devamlı olarak Bülent Ersoy ile mukayese edilmesinden, rakip olarak gösterilmesinden nefret etti. “Ben yılların Zeki Müren'iyim. O dünün Bülent'i. Nasıl benle bir tutulur? Ben bir besteciyim, söz yazarıyım, şairim, desinatörüm aynı zamanda. O ise yalnızca bir icracı. Şarkı söylemenin dışında hangi özelliği var?” derdi ve bence de haklıydı bu konuda. Gerek aralarındaki 21 yaşın getirdiği kuşak farkı gerekse de bu özellikler nedeniyle her bakımdan eşitmiş gibi sayılıp kıyaslanmasından hoşlanmazdı.

AEÖ: Bazı açıklamalar var. Zeki Müren Bodrum'daki son inziva yıllarında bir tek Bülent Ersoy ile telefonla görüşürmüş. Doğru mu?

Kesinlikle yalan. Öyle bir telefon gelse bile zaten açmazdı. Kendisinin direkt telefona çıkması sözkonusu değildi. Ancak yardımcıları telefon açıp haber veriyordu kimin aradığını. Ona göre Zeki bey de paralel telefon da konuşur ya da konuşmazdı. Hiçbir zaman Bülent'i sevmedi! Ve nefret etti ondan. Açıkça söylüyorum. Bülent Ersoy da duysun!

AEÖ: Peki Bülent Ersoy'u hiç engellemeye çalıştı mı? Rahmetli Adnan Şenses'i engellediği gibi.

Hayır engellemeye çalışmadı. Nasıl engelleyecekti? Adnan beyi engellediği bir iddiadır. Ben ona da katılmıyorum. Çünkü derdi ki “herkes kendi yeteneği doğrultusu neyse o düzeyde şöhret basamaklarını çıkar ya da iner. Ben kimseyi engellemedim ama beni herkes engellemeye çalıştı.” Burun damlasına asit damlatılarak sesini kaybetmesini isteyenler olduğunu söylerdi. Hatta Zeki Müren bunu daha sonra “Kırık Plak” adıyla filme de çekti. Yani o filmin konusu hakikatdir.

AEÖ: Fahrettin Aslan ile ilgili iddialar da var.

Ben Zeki Müren'in Fahrettin Aslan'dan dayak yediği ve elbiselerinin sokağa atıldığı iddialarına asla inanmıyorum. Aralarında çeşitli konularda mutlaka sıkıntılar vardı ama bu iddiaları abartılı buluyorum. Böyle bir şey olacağını, Zeki Müren'e kimsenin iki tokat atacağına inanamıyorum. Böyle iddialar var. Belki de o olaylardan sonra bir daha Zeki Müren Fahrettin Aslan'ın gazinosuna dönmemiş olabilir. Bu arada orada Bülent Ersoy assolist oluyor. Zeki beyin kendisine bu konuyu sormadım. Yeterli bilgim yok.

AEÖ: Zeki Müren'in Bursa'daki cenazesinde Bülent Ersoy da vardı.

Zeki Müren'in vefatında mezarının başında Bülent Ersoy ben ve Muazzez Ersoy vardık. Bülent Hanım gerçekten çok üzülmüştü. Sürekli ağlıyor ve dualar ediyordu. Bizzat gördüm. Cenazeden sonra ben İzmir'e döndüm ama o Bursa'da kaldı. Hatta Zeki Bey'in teyzesinin kızının kızı Özlem Güner'in evinde okunan mevlide kalıyor. Evde oturacak yer bulamayınca bir kenarda yerde oturuyor ve Özlem de ona “şov mu yapmaya geldin buraya, reklam mı yapıyorsun” diyerek bağırdığı, kovduğu söyleniyor. Bu tabii hiç hoş bir olay değil. Müren'in kaybından samimi olarak üzülen Bülent Ersoy'u rencide etmenin hiçbir manası yoktur. Cenazede de beraberdik Bülent Hanım ile hatta bir ara arkadan kalabalık ittirince ikimiz birden Zeki beyin mezarına düşecektik. Az daha öteki dünyaya üçümüz birden gidecektik.

AEÖ: Zeki Müren yaşıyor olsa idi...

Zeki Müren yaşamış olsaydı; 89 yaşında olacaktı; tabii şarkı söyleyemiyor belki de birçok melekesini kaybetmiş olacaktı. Hareket edemiyordu kilosundan dolayı biliyorsunuz. Ancak sağ olsaydı ve kaç yaşına gelirse gelsin kişiler hakkındaki düşüncelerinin değişeceğini sanmam. Belki de katmerleşmiş olarak nefret edecekti Bülent'ten. Zeki Bey, Bülent Ersoy'un fuardaki konserinde göğüslerini gösterip suç işlemesini hiç unutmadı, böyle birisini sevemezdi. Tabii Bülent Ersoy da cinsel kimliğinden dolayı çok çekti. Senelerce sahne yasağı nedeniyle çalışamadı. Almanya'da yaşamak zorunda kaldı; orada çektiği filmlerle geçinmeye çalıştı. Ta ki Turgut Özal sayesinde yasağı kalkıncaya, pembe nüfus alıncaya dek…

AEÖ: Zeki Müren muhafazakar kişilerce çok sert eleştiriliyor. Kötü örnek olduğu söyleniyor.

Zeki Müren Allah'a inanırdı. İnançlıydı. Mutlaka dua ederek sahneye çıkardı. Ama asla namaz kıldığını görmedim. Fakat Allah'a inancı tamdı. Bu nedenle Zeki Bey'e zaman zaman yöneltilen haksız eleştiriler beni çok üzüyor. Son olarak Özdemir Erdoğan'ın toplumun ahlakını Zeki Müren bozdu iddiasına ben Özdemir Erdoğan'ın çıplak fotolu albüm kapağını sosyal medyamdan paylaşıp kendisine hatırlatarak itiraz ettim. Dişilik özelliği taşıyan erkeklerin, kadınsı davranış gösteren erkeklerin veya eşcinsel olanların sağlıklı ya da heteroseksüel normal olarak kabul edilen insanlar için kötü örnek olduğu iddiası yanlış. Hiçkimse Zeki Müren'i rol model alarak eşcinsel olmaz. Bu söylemler bilinçsizlikten kaynaklanıyor.

AEÖ: Yani?

Bunun bilimsel yönünü anlayamıyorlar. Ebru Gündeş de böyle düşünür ancak bu insanların cehaletinden kaynaklanıyor. İnsan doğuştan bu özellikleri taşır. Fakat bir süre sonra ortaya çıkar. Zeki Müren, Cemil İpekçi gibi isimlerin varlığı çağımızda insanların cinsel yönelimlerini rahatça konuşmalarına bir nebze de olsa yardımcı olmuş olabilir. Ancak Bülent Ersoy öyle değildir. O hep “ben kadınım” demiş ve cesaret edip operasyon geçirmiştir. Zeki Müren hiçbir zaman ameliyat olmayı düşünmedi, tüylerini bile aldırmadı. Ameliyat olanlara “kendilerini sakat bırakıyorlar” diyerek acırdı. Dolayısıyla şimdi olsa Selin Ciğerci, Ayta Sözeri ya da Murat Övüç gibi isimlere gülerdi. Cinsel kimlikleriyle ilgili olarak ameliyat geçiren insanlar erkeklerden de daha saldırgan davranış gösterirler. Alsancak'ta bu tipleri görüyoruz. Toplum baskı yaptıkça ve dışladıkça onlar da agresifleşiyorlar.

AEÖ: Zeki beyin sevmediğiniz yönleri var mıydı?

Zeki Müren'in açık seçik konuşması, içkiyi fazla kaçırınca küfelik olup, ordan oraya taşınan bir varlık olması beni çok üzmüştür. Toplumda şöhretine yakışmayacak şekilde davrandığı olurdu. Bunlar da onun negatif tarafıydı. Halbuki büyük bir sanatçı olarak özel hayatını daha gizli mekanlarda yaşasaydı daha iyi olurdu kanaatindeyim. Cimri değil hesabiydi. Yani yerinde ve zamanında harcamayı seven biriydi. Parasını dağıtmazdı. Ancak dostlarına takviye olsun diye ufak hediyeler verirdi. Bana da farklı zamanlarda toplamda altı adet cumhuriyet altını zarfa koyup vermiştir. Bodrum'a geliş gidişlerimde kullanmam için. Ama hiçbir zaman bana veya bir başkasına kalkıp da ev almadı. Böyle bir şey isteseydim de almazdı hatta kovardı. Dolayısıyla Radi Dikici'nin kitabında Zeki Müren'in çevresindekilere çok para dağıttığı bilgisi yanlıştır. Dikici keşke kitabı yazarken bana danışsaydı.

AEÖ: Zeki Müren'i çok taklit eden çıktı. Ama Zeki Müren'in sözüdür “taklitler aslını yaşatır” ve öyle de öyle oldu. Zeki Müren vefat edeli çeyrek yüzyıl olduğu halde anılıyor ama taklitleri daha sağken unutuldular.

Zeki Müren çok büyük bir isimdi. Unutulmadı, unutulmayacak. Maalesef daha 65 yaşında bitmişti. Bir et yığını haline gelmişti. Öldü de kurtuldu. Kültürpark'ta öldüğü yerin yakınındaki manolya ağacının altına heykeli yapılması çok iyi olur. Yine Karşıyaka Dostluk Grubu'nun İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne verdiği dilekçede belirtilen; Bostanlı Pazarı'nın karşısında yer alan, günbatımının izlendiği pergola alanın “Batmayan Güneş Zeki Müren Açıkhava Sanat Alanı” teklifi gerçekleşirse fevkalede olur. Dostum, arkadaşım; Zeki Müren'i özlüyorum. Onunla olan sohbetlerimiz, güzel anılarımız bir an bile aklımdan çıkmıyor. Rahmetle anıyorum.

  YORUMLAR 0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER Özel Röportaj Haberleri
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Fenerbahçe 15 13 1 1 40 11 40 +29
2 Galatasaray 15 13 1 1 31 9 40 +22
3 Kayserispor 15 8 2 5 21 14 29 +7
4 Trabzonspor 15 8 5 2 27 19 26 +8
5 Beşiktaş 15 8 5 2 22 19 26 +3
6 Adana Demirspor 16 6 4 6 29 21 24 +8
7 Antalyaspor 15 6 4 5 22 17 23 +5
8 Çaykur Rizespor 15 6 5 4 15 20 22 -5
9 Kasımpaşa 15 6 6 3 27 31 21 -4
10 Hatayspor 15 4 5 6 24 22 18 +2
11 MKE Ankaragücü 15 4 5 6 21 21 18 0
12 Başakşehir FK 16 5 8 3 18 21 18 -3
13 Sivasspor 16 4 6 6 19 27 18 -8
14 Fatih Karagümrük 15 4 6 5 18 14 17 +4
15 Gaziantep FK 16 5 10 1 17 27 16 -10
16 Konyaspor 15 3 7 5 15 21 14 -6
17 Samsunspor 15 4 9 2 17 25 14 -8
18 Alanyaspor 15 3 7 5 12 23 14 -11
19 Pendikspor 15 3 8 4 16 33 13 -17
20 İstanbulspor 15 2 11 2 11 27 8 -16
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 15 13 2 0 42 10 39 +32
2 Kocaelispor 16 10 3 3 28 17 33 +11
3 Göztepe 15 9 4 2 21 8 29 +13
4 Sakaryaspor 16 8 3 5 25 17 29 +8
5 Gençlerbirliği 16 7 3 6 19 17 27 +2
6 Bandırmaspor 15 7 3 5 18 11 26 +7
7 Bodrumspor 16 7 4 5 20 13 26 +7
8 Çorum FK 15 7 6 2 27 17 23 +10
9 Keçiörengücü 15 5 6 4 13 17 19 -4
10 Boluspor 15 5 6 4 12 17 19 -5
11 Manisa FK 15 4 5 6 19 16 18 +3
12 Erzurumspor FK 15 4 5 6 16 16 18 0
13 Ümraniyespor 15 5 7 3 16 19 18 -3
14 Adanaspor 15 5 9 1 13 22 16 -9
15 Şanlıurfaspor 15 3 7 5 9 21 14 -12
16 Tuzlaspor 16 3 9 4 14 29 13 -15
17 Giresunspor 16 2 11 3 10 27 9 -17
18 Altay 15 1 12 2 7 35 2 -28
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 16 12 3 1 32 11 37 +21
2 1461 Trabzon FK 16 10 2 4 29 10 34 +19
3 Van Spor FK 17 9 4 4 23 21 31 +2
4 Bucaspor 1928 15 8 1 6 22 9 30 +13
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 17 8 3 6 24 14 30 +10
6 Ankaraspor 16 7 2 7 20 12 28 +8
7 Ankara Demirspor 17 8 7 2 23 22 26 +1
8 Nazilli Belediyespor 17 8 7 2 23 27 26 -4
9 Diyarbekir Spor 16 6 5 5 14 14 23 0
10 Hes İlaç Afyonspor 16 6 5 5 12 12 23 0
11 Karacabey Belediye Spor 17 5 7 5 14 14 20 0
12 Beyoğlu Yeniçarşıspor 17 5 10 2 15 21 17 -6
13 Kırklarelispor 17 4 8 5 12 24 17 -12
14 Altınordu 17 3 7 7 19 18 16 +1
15 Kırşehir Futbol SK 16 4 9 3 14 26 15 -12
16 Serik Belediyespor 16 3 8 5 6 13 14 -7
17 Bursaspor 16 3 8 5 13 27 14 -14
18 Adıyaman FK 16 3 10 3 13 25 12 -12
19 Zonguldak Kömürspor 15 2 8 5 13 21 8 -8
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 14 11 1 2 29 7 35 +22
2 Aliağa Futbol A.Ş. 13 10 0 3 25 6 33 +19
3 İnegöl Kafkas GK 13 7 4 2 15 13 23 +2
4 Edirnespor 13 6 4 3 21 12 21 +9
5 52 Orduspor FK 13 5 3 5 14 11 20 +3
6 Ayvalıkgücü Belediyespor 13 5 3 5 11 8 20 +3
7 Kırıkkalegücü FK 13 5 5 3 10 11 18 -1
8 Mardin 1969 Spor 13 5 6 2 15 13 17 +2
9 K.Çekmece Sinopspor 14 4 5 5 15 15 17 0
10 Talasgücü Belediyespor 14 5 8 1 17 22 16 -5
11 Artvin Hopaspor 13 3 5 5 13 12 14 +1
12 Gümüşhanespor 14 2 5 7 9 21 13 -12
13 Karabük İdmanyurdu Spor 13 3 7 3 9 22 12 -13
14 Malatya Arguvanspor 14 2 9 3 8 17 9 -9
15 Tarsus İdman Yurdu 13 1 9 3 8 29 6 -21
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 20/12/2023 Kayserispor vs Fenerbahçe
 20/12/2023 Antalyaspor vs Kasımpaşa
 20/12/2023 Galatasaray vs Fatih Karagümrük
 21/12/2023 Çaykur Rizespor vs Pendikspor
 21/12/2023 Samsunspor vs Konyaspor
 21/12/2023 Beşiktaş vs Alanyaspor
 21/12/2023 MKE Ankaragücü vs Hatayspor
 23/12/2023 Sivasspor vs İstanbulspor
 23/12/2023 Fatih Karagümrük vs Gaziantep FK
 23/12/2023 Trabzonspor vs Başakşehir FK
 24/12/2023 Konyaspor - Kayserispor Kayserispor ligdeki son 7 maçında hiç kaybetmedi  Kayserispor yenilmez
 24/12/2023 Adana Demirspor - Antalyaspor Antalyaspor ligdeki son 6 maçında hiç kaybetmedi  Antalyaspor yenilmez
 24/12/2023 Adana Demirspor - Antalyaspor Adana Demirspor ligdeki son 6 maçında hiç kazanamadı  Antalyaspor yenilmez
 25/12/2023 Kasımpaşa - Çaykur Rizespor Çaykur Rizespor ligde deplasmandaki son 5 maçında hiç kazanamadı  Kasımpaşa yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 20/12/2023 Erzurumspor FK vs Ümraniyespor
 20/12/2023 Keçiörengücü vs Bandırmaspor
 20/12/2023 Adanaspor vs Altay
 20/12/2023 Göztepe vs Eyüpspor
 21/12/2023 Boluspor vs Manisa FK
 21/12/2023 Şanlıurfaspor vs Çorum FK
 23/12/2023 Gençlerbirliği vs Tuzlaspor
 23/12/2023 Sakaryaspor vs Kocaelispor
 24/12/2023 Bandırmaspor vs Adanaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 20/12/2023 Adıyaman FK vs Esenler Erokspor
 20/12/2023 Bucaspor 1928 vs Hes İlaç Afyonspor
 20/12/2023 Bursaspor vs Diyarbekir Spor
 20/12/2023 Kırşehir Futbol SK vs Zonguldak Kömürspor
 20/12/2023 Nazilli Belediyespor vs Ankaraspor
 20/12/2023 Serik Belediyespor vs 1461 Trabzon FK
 23/12/2023 Yeni Mersin İdman Yurdu vs Ankara Demirspor
 24/12/2023 Ankaraspor vs Altınordu
 24/12/2023 Diyarbekir Spor vs Bucaspor 1928
 24/12/2023 Ankaraspor - Altınordu Ankaraspor ligde evindeki son 8 maçında hiç kaybetmedi  Ankaraspor yenilmez
 24/12/2023 Zonguldak Kömürspor - Kırklarelispor Kırklarelispor ligde deplasmandaki son 8 maçında hiç kazanamadı  Zonguldak Kömürspor yenilmez
 24/12/2023 Diyarbekir Spor - Bucaspor 1928 Bucaspor 1928 ligdeki son 14 maçında hiç kaybetmedi  Bucaspor 1928 yenilmez
 24/12/2023 Hes İlaç Afyonspor - Adıyaman FK Hes İlaç Afyonspor ligdeki son 7 maçında hiç kaybetmedi  Hes İlaç Afyonspor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 20/12/2023 Edirnespor vs Ayvalıkgücü Belediyespor
 20/12/2023 İnegöl Kafkas GK vs Mardin 1969 Spor
 20/12/2023 Karabük İdmanyurdu Spor vs Tarsus İdman Yurdu
 20/12/2023 Kırıkkalegücü FK vs Aliağa Futbol A.Ş.
 20/12/2023 52 Orduspor FK vs Artvin Hopaspor
 20/01/2024 İnegöl Kafkas GK vs Ayvalıkgücü Belediyespor
 21/01/2024 Edirnespor vs Gümüşhanespor
HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI