Sumru Yavrucuk röportajı! "Benim en çok yakıştığım yer sahne üstü"

OnurAkayMedya/Özel Röportaj

“Şahane Hayatım”ın Aysel’i, “Evlilik Hakkında Her Şey”in Çolpan’ı, “Fatmagül’ün Suçu Ne?”nin Meryem’i, “Yabancı Damat”ın Feride’si usta oyuncu Sumru YAVRUCUK, OnurAkayMedya yazarı Tuğçe VURAL’ın özel röportajında sorularına samimi yanıtlar verdi!

İşte o söyleşi:

Öncelikle kırmayıp vakit ayırdığınız için teşekkürler. Yıllardır sizi yakından takip eden biri olarak bana sorsalar sizi “zeka, zarafet ve yetenek” şeklinde özetlerim. Peki, sizce Sumru YAVRUCUK kimdir?

Sizce buzulların görünen yerleri çok hoşuma gitti, onun için çok teşekkür ederim. Ben görünmeyen yerlerden, ipucu olabilecek kısımlardan bahsedebilirim. Uslanmaz bir hayalperestim. Hayal kurma gücüm beni hep esir alıyor. O açıdan çocuk kalmayı da becerebiliyorum. Hayalleri ölünce büyür insanlar. Adaletli bir insan olmaya çalışıyorum ki o da birçok şeyi kapsıyor; empati, adalet, vicdan gibi… Çalışkanım ki bu da sizin “yetenek” dediğiniz yere giriyor. Çünkü yetenek, çalışma olmazsa tek başına hiç kimsenin işine yaramayan bir özellik olarak kalır ve ölür. Oysa yeteneği mutlaka çalışmakla çarpıştırmak gerekir. Bu, toprakla bir bitkiyi beraber düşünmek gibi… Bitki, toprak olmasa tek başına büyüyemez. Toprak da üstünde hiçbir şey olmasa niteliksiz bir parçadan ibaret olur. İkisi birlikte olduğu zaman bir şey üretilir ve faydalı hale gelir. Bunların yanı sıra, yer yer kırılganım. O yüzden de çok sosyal olduğumu söyleyemem. Zaten çalışmanın ve bir şeyler üretmenin coşkusu sarıyor beni. Kendimle hiç sıkılmıyorum, yalnızlık beni hiç sıkmıyor. Yıllardan beri gayet iyi idare ediyoruz oyuncu Sumru ile. Onun dileklerini yerine getirmeye çalışıyorum sürekli. Onun dışında doğaya, insana, kadına karşı sevgi ve şefkat doluyum. Yaptığım işi aşkla yapmaya çalışıyorum.

"OYNADIĞIM ROLLERİ VE MESAJLARINI ÖNEMSİYORUM"

Ne mutlu bize ki böyle değerleri olan bir sanatçımız var! Diğer sorum da şu: Televizyonda reytingleri kötü giden işiniz yok! Doğru senaryo nasıl seçilir?

Bunun formülü yok. Kendi adıma şöyle söyleyebilirim, bugüne kadar sevmediğim hiçbir işi kabul etmedim. Böyle bir lüksüm oldu. Maddi yönden çok refah içinde yaşadığım algısı olmasın. Mütevazı bir yaşam tarzını çok iyi bildiğim için, mesleğimin başından itibaren çok büyük hırslarım olmadı. Sevdiğim şeyler hep manevi şeylerdi. Öğrencilik yıllarımda da öyleydi. Kimsenin yüzüne bakmayacağı, başkalarının değersiz görebileceği projeleri aldığım da oldu ve onları üstlenerek mutlu oldum. Bu yüzden bir projeye bakarken parayla ilgili bir derdim olmuyor. Para mefhumu gözümüzün önünden kalktığı zaman, projelere daha duygusal bir yerden bakabiliyoruz. Oynadığım rolleri ve mesajlarını önemsiyorum. Çünkü öyle bir toplumda yaşıyoruz ki artık görsellik her şeye hakim olmuş durumda. İnsanları sadece verdiğiniz şeylerle etkileyebiliyorsunuz. Kitap okumuyoruz. Zihinsel alışkanlıklarımızı yitirdik. Günümüzde insanlar ekranlarda gördükleri kişilerden ilham alıyor, örnek alıp özümsemeye çalışıyor. Hal ve hareketlerini bile onlara uydurmaya çalışıyorlar. Bu anlamda daha iyi örneklere yöneliyorum.

"CEZASIZ KALAN SUÇLAR, DAHA BÜYÜK SUÇLULARI YARATIYOR"

Özel olarak sormak istediğim bir işiniz var: Fatmagül’ün Suçu Ne? O dizide mağduru desteklerken aslında işin içinde manevi oğlu da olan ve ikisinin arasında kalmış bir kadını canlandırdınız. Biraz ondan bahsetmek istiyorum. Günümüz dünyasını da düşününce çok bam teli bir diziydi çünkü o…

“Fatmagül’ün Suçu Ne?”de canlandırdığım karakter Meryem, oğlu olarak benimsediği bir çocukla bir mağdur arasında kalmıştı ve mağdurun yanında olmuştu. Bugünkü adalet sistemimize baktığımızda yaşadığımız dönemi çok iç açıcı bulmuyorum. Gittikçe karamsarlığa düşüyoruz ve hatta iyileşemeyeceğimizi de düşünmeye başladık. Gelecek daha iyi olmayacak mı acaba diyoruz. Anlık karamsarlıklarımız olsa bile direnmemiz ve bunun üstesinden gelmemiz gerekiyor. Meryemlere, sesini çıkaran insanlara ihtiyacımız var. Bu ülkede artık kadınlar, çocuklar, ağaçlar, hayvanlar hep mağdur. Hiçbir zaman da bu kadar ötekileştirilmemişti. Cezasız kalan suçlar, daha büyük suçluları yaratıyor. Ama bu tabloyu hep beraber değiştireceğimizi umut ediyorum.

Hem tiyatro sahnesinin tozunu yutmuş, hem de ekranın ışığında parlamış ve parlamaya devam eden bir yıldız olarak sizin için yeri özel denebilecek bir projeniz var mı?

Leenane’in Güzellik Kraliçesi, Devlet Tiyatrosu’nda rol aldığım bir oyundu. On yıl kadar kapalı gişe oynadı. Onun yeri benim için çok özeldir, çok farklıdır. Aşık olduğum bir oyundu. Genellikle bütün rollerimde sahneye çıktığım gün, oyun bittikten sonra şükrederim. Sahnede olmak, seyirciyi de beni de güzelleştiren bir olay. Orada olduğum zaman iyileştiğimi ve iyileştirdiğimi görüyorum. Benim en çok yakıştığım yer sahne üstü! O yüzden her oyunu özel kılmaya ve onunla bağ kurmaya çalışıyorum. Zaten o kadar uzun bir prova sürecinden geçiyorum ki, bu süreçte role aşık olup artık ona hizmet eder hale geliyorum. Orada Sumru’nun kaybolup o role dönüşmesi benim en çok sevdiğim hal. Onun bana değil, benim ona hizmet etme halim. Bunu değerli buluyorum. O yüzden Leenane’in Güzellik Kraliçesi, Macbeth, Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi var. Çok uzun yıllardır, bir derdi olan kadın rollerini oynamaya çalışıyorum. Ben de isterdim Amerikan yazarların güzel oyunlarını, Çehov’ları oynamak. Ama Türkiye’nin öyle bir derdi var ki, onlara sıra gelmiyor.

Sumru YAVRUCUK, sinema ve tiyatronun en prestijli ödülleri olan Altın Portakal, Altın Koza, 3 kere Afife Jale, Sadri Alışık ödülleri dahil olmak üzere 40’ın üzerinde ödüle sahiptir. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda pek çok oyunda başrol oynamıştır: Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Macbeth, Kadınlardan Konuşalım, Leenane’in Güzellik Kraliçesi. Emekli olduktan sonra çeşitli topluluklarla çalıştı. Oyunlarını uyarlayarak kendi yönetti ve oynadı. (Yalnız Kadın, Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi, Shirley Valentine) Televizyondaki popülerliği Yabancı Damat’taki Feride rolü ile oldu. Evlilik Hakkında Her Şey, Sevgili Dünürüm, Fatmagül’ün Suçu Ne, No 309 oynadığı dizilerden bazılarıdır. Sinemada, Seni Seviyorum Rosa ile Altın Portakal ve Altın Koza sahibi olmuştur. Tamam mıyız, Bizi Hatırla ve Annem filmlerinde oynamıştır. İşitme engellilerle sahneye koyduğu Kurban ve Susuz Yaz ile Uluslararası Tiyatro Ödülü kazanmıştır.

Oynadığı Diziler:

2024 – Şahane Hayatım
2022 – Evlilik Hakkında Her Şey
2020 – Baraj
2017 – No 309
2012 – Ağır Roman Yeni Dünya
2010 – Fatmagül’ün Suçu Ne?
2009 – Bahar Dalları
2007 – Sevgili Dünürüm
2005 – Yabancı Damat

Oynadığı Filmler:

2019 – Annem
2018 – Bizi Hatırla
2013 – Tamam mıyız?
2010 – Luks Glück

Sahnelediği Oyunlar:

2023 – Tatavlada Son Dans
2020 – Shirley Valentine
2018 – Leenane’in Güzellik Kraliçesi
2012 – Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi
2008 – Yalnız Kadın
2006 – Bahar Noktası
2004 – Fay Hattı

Yer Aldığı Reklam Filmi:

2024/2023 – Atasay