Fast Food İlişkiler

Kavram karmaşası yaşadığımız bir devirdeyiz kabul edelim.

Her şeyi çabucak tükettiğimiz bir ‘fast food’ dönemindeyiz.

İlişkiler, yemekler, duygular ayaküstü yaşanıyor.

Hızlıca elde ediyor ve çabucak tüketiyoruz.

Kısa süren bir haz ve sonrası pişmanlık ve boşluk.

İnsan olarak psikolojik, sosyal ve biyolojik ihtiyaçlarımız var elbette fakat modern çağın getirdiği hızlı yaşam ve cinsel özgürlük duygusal yakınlığı ve bağlanmayı köreltiyor. Bu da hem bedeni hem de ruhu oldukça hırpalıyor.

Birini tanımak için gerekli olan en önemli unsur ‘güvenmek’.

Fast food ilişkilerde güvenmek için vakit yok olmuş oluyor. Sonuç olarak da bağlanmak kavramı ortadan kalkıyor.

Çabucak yaşanan bedensel ilişkiler ve sonucunda da kendi öz saygısını yitirmiş kadın-erkekler yaratıyor.

Normal ilişkiler yaşayabilmek ve sorumluluk duymak için kişiliğin gelişmiş olması gerekiyor. Dolayısı ile ne istediğini bilmek ve emek normal ilişkiler yaşayabilmenin anahtarı.

Hani yapay zekâdan korkup çekiniyoruz ya!

Zannımca içinde güven, sevgi, saygı, huzur ve en önemlisi sebat olan kavramlar devrinin geri gelmesi yapay olan her şeyi ortadan kaldıracak.

Bağımlılık yapan katkı maddeleri bulunan bir hamburger ve kanserojen bir patates kızartması mı?

Görerek, dokunarak, koklayarak aldığınız ve emek vererek yaptığınız bir yemek ve sevgiyle hazırladığınız bir sofra mı?