Bebekleri leylekler, kedileri melekler getirir!

Gönül dolusu mırrr’habalar…

Sabah gözlerimi açtım. Ağzımı kocaman yayarak sağlam bir esnedim. Kıvrıldığım yerden doğrulup gerinerek vücudumu iyice esnettim. Patimi dilimle ıslatıp yüzümü yıkadım. Kedi deyip geçmeyin! Çocuk kitaplarımla, köşe yazılarımla bayağı aktif ve yoğunum. Geçtiğimiz hafta sonu Washington DC’deki 20. Türk Festivali’nde Parya Çocuk Yayınevi’nin sponsorluğunda ikincisi baskıda olan çocuk serimin ilki olan “Mırrr’haba” başlıklı kitabımı imzaladım.

İlgi olağanüstüydü. Her yerde al bayrağımızın dalgalandığı Amerika caddelerinde Türk çocuklarıyla buluşup kendi patimle kitaplarımı imzalamak gerçekten büyük şerefti. Bir kedi olarak yola çıkmış olsam da ardımda hayvanları kurtaracak olan dev bir çocuk ordusu var. Festivalde bir araya geldiğimde yarının devi olacak küçük çocukların gözlerindeki ışığı, yüreklerindeki sevgiyi gördüm ya; daha ne isterim? Festivalin ev sahibi ATA-DC’nin misafiriydim ve çok güzel ağırlandım. Turkish American TV’yle Anadolu Ajansı ayrı ayrı benimle röportaj yaptılar. Her zaman hashtag’imizi hatırlatarak özellikle altını çiziyorum; #hayvanlarıçocuklarkurtaracak! Etkinlikte olmama vesile olan ATA-DC yöneticilerinden Serpil Gülşen teyzem ve misafir eden ATA-DC başkanı Sıtkı Kazancı amcamla tüm etkinlik emekçileri ve katılımcılarına çok teşekkür ediyorum. Hatıramda çok onurlu harika bir anı bıraktınız. Çok şanslı bir esmer kediyim ben!

Ve yine çok şanslıyım ki çok güzel bir ailem var. Kız kardeşim bir kurt köpeği. Bebekliğinde hiç yerinde durmayan bir yavru olduğu için adını Cıva koymuşlar.

Annem ve babam birer insan.

Evimizin içinde hepimiz cıvıl cıvılız. Bahçemizde çok güzel çiçekler ve ağaçlar var; adeta cennetin minik bir köşesi gibi. Ne güzel bir karma, değil mi? İnsan, hayvan, bitki olarak Allah’ın yarattığı birbirinden farklı canlılar çok da uyumlu bir şekilde hayatı da, yeryüzünü de paylaşabiliyor. Şunun da altını çizmeliyim ki; özellikle hayvanlı evlerde ruh sağlığı her zaman yerindedir. Hayvan, bir insanın en büyük sırdaşı, en gerçek dostudur. Hiçbir hayvan insanını kırmaz, harcamaz, terk etmez, insanına kötülük yapmaz. Hayvan, insana hep iyi gelir.

Şu günlerde ailemizde taze bir heyecan var. Sıcağımıza yeni bir canın katılmasıyla mutluluğumuz daha da çoğaldı. Cıva’yla bana bir kedi kız kardeş geldi. Hem de çok uzaklardan; Osmaniye’den ta Amerika’ya masal gibi bir hikâye. Bundan bir buçuk ay önce televizyon ve gazetelerde mağduriyeti gündem olan yeni kardeşimizin adı Zuhal. Laf aramızda kalmasın, kendisi biraz çılgın! Biraz da değil, bayağı çılgın! Oradan oraya koşup duruyor. Kambur kambur bir pozlara girip, kulaklarını arkaya yatırıp, gözlerini de patlatıp yengeç misali yan yan yürüme pozları var ki yattığım yerden film izler gibiyim. Neredeyse her eve Netflix girmişken bizim evde bir de Zuhalflix var ki izlemeye doyum olmuyor! Hele poposunu sallaya sallaya pusu kurup garip sesler çıkararak ok gibi bana doğru koşup da tam burnumun dibine geldiğinde Tom ve Jerry’deki Tom freni yapıp, ters yüz olup başka yöne koşması var ki; defalarca izlesem doyamıyorum! Zuhal, başlı başına bir çizgi film!

Bu arada Zuhal’in renkleri pek güzel. Calico dedikleri üç renkli kızlardan o. Pek akıllı olurlarmış bu kızlar. Çok da çıtı pıtı bir tip! Gözünün tekinin deseni aynı karagöz kuzular gibi. İnce yapılı ve narin. Bacak boyu uzun, kuyruğu ise upuzun! Yeri gelmişken; mesela Esmer Kedi Cafer kitabımı okumuş olan çocuklar, kedilerin veya herhangi bir hayvanın kuyruğunun asla çekilmemesi gerektiğini çok iyi öğrenmiş olup bilmeyenlere de bunun iyi bir davranış olmadığını öğretecekler. Zuhal, patilerinin üstüne basmak yerine sanki ucunda yürüyor. Tıpkı bir balerin gibi. Renklerine bakınca; Cıva hariç hepimizden biraz almış sanki. Beyazını babamdan, sarısını annemden aldığı kesin.

Siyah kısımları da benden almış, belli. Tırnakları yüzünden babam onu tırtık diye seviyor. Benden önce ilk Cıva ile yakınlık kurdu. Zuhal’in yanında ben epeyce ağır ağabey kaldım. Tüy boyumuza bakınca da; ya ben ayıyım ya da Zuhal çıplak! Ben sağanak halinde tüy dökerken Zuhal’de tek tüy dökümü yok! Özellikle annem bu işe pek sevindi. Calico güzeli Zuhal’in tüyleri saten gibi parlak ve kaygan. E tabii, olacak o kadar! Ne de olsa o kız, ben erkeğim! Saten gibi tüyler, narin vücut yapısı, balerin gibi bacaklar, pembe patiler tabii ki kıza yakışır. Esmer yelelerimle, pofuduk tüylerimle, dolgun patilerimle, yelpaze kuyruğumla bir erkek heybetinde olmam çok doğal! Bana da boşuna Esmer Kedi Cafer demiyorlar!

Zuhal’le Cıva kaynaşsalar da Cıva’nın ıslak buruncuğunda kazayla ufak bir çizik oldu. Canı yandığı için gık dedi ama Zuhal’e herhangi bir hamlede bulunmadı. O kadar bebek ki oynarken şimdilik annemle babamı da çiziyor. Henüz benim yanaşmaya pek niyetim yok. İzleyici kalmaya devam edeceğim. Ayrıca beni çizecek olsa bile o kadar esmerim ki façamı bozması imkânsız! Cıva’nın burnunda minik bir patikacık oluştu. Gözleri Basset Hound’un gözü gibi baygın bakan şapşik bir ifade alınca üzülmüşçesine kendi minicik burnuyla Cıva’nın kaval gibi uzun burnuna dokunarak koklaması çok etkileyiciydi. Bizim evde yeni kardeşimizle haller böyle.

Hemen hemen herkes Zuhal’in Amerika’ya gelişinin uçakta ona bir uçuş gönüllüsünün eşlik etmesiyle gerçekleştiğini biliyor.

Siz de annem Ülkü Gözen Stewart’la babam Oguz James Stewart gibi ülkeler arası bir canı evlât edinmek istiyorsanız Instagram’da @myfurrybabies4ever isimli sosyal medya hesabından Serpil ve Sevil Gülşen kardeşleri takip edebilirsiniz.

Bu iki değerli insan Türkiye’den Kanada ve Amerika’ya yuva bulmuş ya da yuvalandırılacak kedi ve köpekleri uçuş gönüllüleriyle uçuruyor. İstanbul’da mutlu aile tablolarına imza atan SemtPati Projesi öncüleri Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi İpek Kıraç ve İ.B.B. Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi eli kolu yetebilecek olan makamlı hayvanseverlerin pembe uçuş melekleri diye isim koyduğum bu iki kadına destek olmalarını, dahası iş birliği içinde bulunmalarını naçizane çok isterim. Eğer ki uçuş meleği olan bu iki kadından haberdar olsalar iş birliği içinde olacaklarına tüm kalbimle inanıyorum! Çünkü bu, göz ardı edilemeyecek bir hayat kurtarma projesidir. Umarım duyarlar ve umarım buna da koşarlar! Esmer Kedi Cafer olarak, birçok şey gibi hayvanlar için de güzel şeylere imza atan İpek Kıraç ablayla Ekrem İmamoğlu amcayı bir gün makamlarında ziyaret etmeyi çok istiyorum.

Uçuş gönüllüsü nedir, nasıl olunur ve uçuş gönüllüsüne seyahat edecek evcil hayvan ne şekilde emanet edilir, bunun prosedürünü kim takip eder ve mutlu sona nasıl erdirir; tüm bunları @myfurrybabies4ever sosyal medya hesabından Serpil ve Sevil Gülşen hanımlara ulaşarak direkt kendilerinden öğrenebilirsiniz. Onlar sayesinde Zuhal erdi muradına biz çıktık kerevetine…