Hayvansöverlerin Sövüş ve Yok Etmelerine Karşı, Hayvanseverlerin Seviş ve Yaşatma Mücadeleleri

Zırrr’haba!

Esmer Kedi Cafer’inizin modu düşük. Yerlerde! Her yazıma mırrr’haba diye başlarken zırrr’haba da nedir demeyin! Günlerdir zırıl zırıl ağlıyorum. Kızgınım! Kırgınım! Tepkiliyim! Sayısız canın “barınak” adı altında ölüm kamplarında katledilişlerine şahit olup da mırıldayacak hâl mi kalır? Pati ırkımız her gün kayıp verirken nasıl olur da mırıldayabilirim ki? Yastayız! Biz pati canların yası var! Ülkenin dört bir yanında hayvanları yok etme hevesi ayyukta! Soykırım için korkunç bir gayret söz konusu! Hele ki köpek nefreti çığ gibi büyüyor. Belli bir ırk hedef gösterilerek bu nefret daha da körükleniyor! İnanılır ya da anlaşılır gibi değil! Hasta ruhlu, vicdansız, insan görünümlü varlıklar bizi kana ve yasa buladı. Yapanların işlerine son verilmiş. Görünürde tutuklandılar ancak cezaları eften püften ya da usulen olduktan sonra neye yarar? Caydırıcı ceza uygulanmalı! Müebbet hapis yatmalılar! Hücre hapsi! Daha acısı soğumadan Mardin’de olduğu söylenen, bir ineğin başına poşet geçirip elindeki kocaman balyozu durmadan kafasına indiren başka bir caninin vahşet görüntüsü çıktı. Bulundu, tutuklandı ve otuz iki bin lira para cezasına çarptırıldı! Tatmin olmadım! Cezası müebbet hapis olmalı! Yetkililer göstermelik ya da susturmalık mini mini, gıdım gıdım cezacıklar değil, hakkıyla, bir daha dışarı salınmamak üzere adam gibi ibretlik ceza vermeli! Cezalar trajikomik; neredeyse tek ayak üstünde durdurup ellerine cetvelle beş kere vuracaklar! Yine yetmedi, Sarıyer’de bir delikansız sokak arasında masum bir köpeğin üstüne çökmüş işkence ediyor, boğmaya çalışıyor! Bir de köpekler saldırıyor diyorlar! Kılığı kıyafeti de düzgün bir şahıs! Bakınca insan sanılıyor! Yakalandı ve serbest bırakıldı! Hak ettiği ceza verilmeli; müebbet hapis! Bu kişiler hasta! Üzülmeyi gerektiren bir hastalık değil yalnız! Ne geçmiş olsun dilenir ne de acil şifalar! Korunmayı gerektiren hastalık bunlarınki! Psikopat bunlar! Tedavi edilemezler! Mademki bizde idam cezası yok, hiçbir aftan yararlanmamak üzere müebbet olarak tek hücre hapsine çarptırılmaları gerek! Siz insanlar bu kişilerin toplum içinde dolaşmalarından hiç mi korkmuyorsunuz? Çoluğunuzu çocuğunuzu biz masumlardan değil, bu kötülerden sakının! Toplatılması gerekenler hayvansöver caniler, biz insansever melekler değil! Hapse onları atacağınıza biz masumları barınaklarda demir parmaklıklar arkasına attınız, attırdınız! Tek tük talihsiz vakalar dışında hayvanın insana saldırdığı yok! İnsanlar hayvanlara saldırıyor! Vahşi olan insan! İnsanlar, hayvanseverler ve hayvansöverler olarak ikiye ayrıldı. Hayvansöverler bizleri korumaya çalışan hayvanseverlere bile saldırıyor, yaralıyor. Barınaklardan hayvan kurtarmaya gelen kaç kişi hastahanelik edildi! İnsanlar gibi bizim ayıp ve günah gibi ahkâmını kesip de uygulamada hiçe saydığımız kelimelerimiz yok. Olmasına da ihtiyaç duymuyoruz çünkü biz ayıp etmeyiz, günah işlemeyiz. Biz bu dünyaya sınav sorusu olarak seçilmiş çığlığı dağları delen, okyanusları aşan, duymasını bilene bangır bangır sesli kullarız. Sevaplarınız, veballeriniz cennet ve cehenneminizi belirliyor. Hayvansöverlerin mekânları belli! Bu katliamları uygulayan, uygulatan, seyirci olan ve kalan, sessiz duran, görmezden gelen, en tepeden en aşağıya her bir kişinin nereye gideceği hiç de meçhul değil! Mekânları cehennem olacak ve Allah rahmet eylemeyecek!

Bahaneler, açıklamalar hep bizim insanlara saldırmamız, pisliğimiz ve ürememiz üzerine! Sokak hayvanlarının canı yok mu? Canı yakılan her hayvan saldırabilir ki çoğu saldırmak yerine kuyruğunu iki bacağının arasına sıkıştırıp kaçmakta. Sokak hayvanları canını kurtarabilme derdine düşmüş. Açlar. Bir lokma yemek peşindeler. İnsanlar bize yaşam alanı bırakmadılar, yetmedi barınaklara tıktılar. Ne çaldık ne tecavüz ettik ne katlettik ne yalanımız var ne dolanımız ne hilemiz ve demir parmaklıklar ardına konan, kafeslere kapatılan bizleriz! Hani insan merhameti? Vicdanı? Hani empati, hani sempati? Bir lokma yemekle bir gıdım başımızın okşanmasına kuluz biz! Bunu esirgeyip mi cennete gidecek insanoğlu? Hadi esirgedin, bari zarar verme! Öldürme! Yok etme? Nedir bu hırs, bu öfke, bu nefret? Bir de işkenceye maruz kalıyoruz, acı çektirilerek öldürülüyoruz! Savunmasız varlıklarız biz! Hiç mi Allah korkunuz yok? Korku diyorum çünkü sevginizin olmadığı kesin! Allah’ı seven bunu yapmaz! Yaradan’a karşı bu ne cüret? Bu yapılanlar resmen O’nu hiçe saymak! Tüm bunların hesap gününü hiç mi düşünmüyorsunuz?

Bir haftadır takip ettiğim insanlık dışı vahşetin uygulandığı yerler olarak Konya, Mamak ve Gebze adları geçse de biliyorum ki hayvan söven genel bir toplum olarak ülkenin dört bir yanında en ücra köşelere varıncaya dek hayvan zulmü yaşatılmakta. Toplum insanı büyük günahlar işlemekte, insanlık adına da devasa ayıp etmekte. Yakışmıyor! İnsan olmaya hiç yakışmıyor! Dünya bizi izliyor, farkında mısınız? Rezil oluyoruz! Bu noktada artık bizi kaçıncı dünya ülkesi kategorisine koyarlar, bilemem! Zaten şiddet ve katliamda namlıyız, hepten çıtayı diktik havaya! Barbar dediklerinde, ilkel gördüklerinde bozulma lüksünüz olamaz!

Halk, dernekler, federasyonlar, gönüllüler canhıraş eylem ve kurtarma çabasında. Tek tek her birinin adını sayamayabilirim, mazur görün; Seren Serengil ve Gonca Vuslateri ablalarım, Oğuzhan Uğur, Sarp Dakni ağabeylerim, Cenk Eren, Bilâl Özcan ve İzzet Çapa amcalarım, Yonca Evcimik, Ömür Gedik, Müge Oruçkaptan, Tuna Arman, Neslihan Acar, Güler Kazmacı teyzelerim, Nilüfer Aydan anneannem gibi oyuncu, gazeteci, yazar, sanatçı, solist, dj ünlü birçok isim de gerek eylemlere katılarak gerek sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarla sesimizi duyurmaya çalışıyorlar. Tüm canlar adına minnettarım. Meriç Keskin ablam Konya’daki katliamdan bir can kurtarıp evlât edinmiş. Duygulu videoyu izlerken mutluluktan ağladım. Ona ve oradaki canları evlât edinen her bir kişiye sonsuz teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız… Umutsunuz… Örneksiniz… Ve gerçek insansınız… Her eve bir can sığar, lütfen herkes birimizi evlât edinsin. Bu hiç de imkânsız bir şey değil.

Sokak hayvanı sorunu yok, sokak hayvanı sorunu çıkartan var! Biz sorun değiliz, siz bizi sorun ediyorsunuz! Biz de sizler gibi can taşıyoruz. Sevmek ve sevilmek istiyoruz. Sıcacık bir yuvamız olsun istiyoruz. Bizler çok masumuz. Kötü değiliz, karaktersiz değiliz. Sizi yemeyiz. Derinizi yüzüp kürkünüzü giymeyiz. Tecavüz etmeyiz. Boğazınızı kesmeyiz. Gözünüzü oymayız. Kulağınızı doğramayız. Ayaklarınızı biçmeyiz. Tüylerinizi yolmayız. Sizi arabanın arkasına bağlayıp sürüklemeyiz. Tüfekle, silahla vurmayız. Kürekle kafanıza vura vura öldürmeyiz. Sokak aralarında sizi boğmak için üzerinize çökmeyiz. Kafanıza poşet geçirip balyoz indirerek işkence etmeyiz. Çöp kamyonlarına atıp ezerek öldürmeyiz. Poşetlere doldurup ağzını bağlayıp havasız bırakarak ölüme terk etmeyiz. Geçici heveslerimiz yoktur. Tatil bitince, sıkılınca, bıkınca, taşınınca, hamile kalınca insanımızı yarı yolda bırakmayız, orman köşelerine atmayız. Egomuz, hırsımız yoktur. Nefret bilmeyiz. Biz sevgiyiz ve insanoğlunun cennetiyiz!