Yine faydalı ve merak ettiğim bir söyleşi ile karşınızdayım. Kendisini sosyal medya üzerinden tanıdığım, çalışmalarını ve ürettiklerini hayranlıkla karşıladığım Furkan Güler bu kez konuğum. Çok keyifli bir sohbete yine hoş geldiniz.
Haydi hep birlikte Furkan Bey'i tanıyalım...
Furkan Güler... Sizi kendi ağzınızdan, kendi duygularınızla tanıyabilir miyiz?
Tabii ki... İstanbul Bakırköy doğumluyum. Aslen Kahramanmaraşlıyım memleketimde hiç yaşamadım ama çok severim, çocukluğum İzmit Kocaeli'de geçti ilkokul, ortaokul ve liseyi İzmit'te okudum. Daha öncesinde pek çok kez İstanbul'a gelmiş olmama rağmen burada yaşamayı hiç düşünmemiştim ancak üniversite sonuçlarının açıklanması ile beraber Bahçeşehir Üniversitesi'nde eğitim görmeye ve burada yaşamaya başladım. Kendimden kısaca bahsetmem gerekirse müzik aşığı, duygusal, her işinde en doğrusunu yapmak için çabalayan ve eğlenceli bir karakterim vardır. Üç kişilik bir çekirdek ailem var ve ailemin tek çocuğuyum.
Müzik nasıl başladı? Ne zamandan beri bir tutku?
Belki çok klasik bir cevap olacak ancak, çok küçük yaşlardan itibaren müziğe olan ilgimi fark ettim. Kendi kendime şarkı söylemeyi çok severdim. Ancak o zamanlar, bu tutkuyu ileri taşıyacağımı düşünmemiştim bile. Zamanla, bu sevgi beni daha da sarıp sarmaladı ve müziğe olan ilgim giderek arttı. İzmit'te bulunan Kocaeli Musiki Derneği ile tanışmam, müziğe gerçek anlamda adım atmamı sağladı. Lise çağlarımda, diğer arkadaşlarımın gezmeye gittiği saatlerde ben okul çıkışında doğrudan derneğe koşardım. Hatta onları da teşvik etmeye çalışırdım. Türk müziğinin değerli bestekarlarından Erdinç Çelikkol gibi bir şefle çalışma şansına sahip olmam, gerçekten şanslı olduğumu düşündürdü. Onunla başlamak, müziğe olan sevgimi daha da pekiştirdi. Bu süreçte, bir dizi değerli hocadan da ders alarak müziği ilerletme şansı buldum. Her biri, beni müziğin derinliklerine doğru yönlendiren kılavuzlardı. Onların öğretileriyle, müziği sadece bir tutkudan öte, yaşamımın bir parçası haline getirdim.
"Kendimi Türk Sanat Müziği'ne adayarak, kendi jenerasyonumda nadir bulunan bir tutkuyu keşfetmiştim."
Türk Sanat Müziği sanatçısısınız. Neden Türk Sanat Müziği?
Türk sanat müziğinin derin anlamları ve yüklü duyguları, beni başka hiçbir müzikte bulamadığım bir yolculuğa çıkardı. Sözlerindeki yaşanmışlıklar ve müziğin dokusundaki duygusal derinlikler, beni derinden etkiledi. Müzik, sadece bir ses değil, aynı zamanda içimde bir fırtına gibi hissettiğim bir duygu haline geldi. Dernekte müziğe başladığımda, Türk sanat müziğinin büyüsüne kapılmıştım. O dönemde, benim gibi düşünen ya da bu türü bilmeyen birçok insan vardı çevremde. Ancak ben, Türk müziğine olan bağlılığımı bir sevda gibi hissediyordum. Belki de bu, müziğin içindeki derinliklerin ve duyguların bana özel bir şekilde dokunmasından kaynaklanıyordu. Kendimi Türk Sanat Müziği'ne adayarak, kendi jenerasyonumda nadir bulunan bir tutkuyu keşfetmiştim. Türk müziğine olan bağlılığım, bana şanslı hissettiriyor.
Hangi sanatçıları örnek alır ve dinlersiniz çokça. Hangi özellikleri sizi daha etkiler?
Her zaman klasik eserlerin seslendirilmesinde ustalıkla çalışan sanatçıları örnek aldım. Onların, şarkı formunu bozmadan notalara sadık kalarak eserleri icra etmeleri, dikkatimi en çok çeken özelliklerden biriydi. Ayrıca, sahne duruşu ve adabı da benim için önemlidir. Bu sanatçılar, sadece müziği icra etmekle kalmayıp aynı zamanda sahnedeki duruşlarıyla da izleyenlere bir incelik ve zarafet sunuyorlardı.
Örnek aldığım isimler ise; Bekir Sıdkı Sezgin, Münip Utandı ve Alaeddin Yavaşça'dır
"Neden bu muhteşem eserler unutulsun, gün yüzüne çıkmasın? Herkes kolayca bu müziğe ulaşabilsin."
İnstagram'da en sevilen ve beğenilen bir sayfanın, Türk Sanat Müziği sayfası "sanatmüziğim" in kurucususunuz. Nasıl başladı, nereden çıktı ve nasıl oluştu bu sayfayı açma fikri? "sanatmüziğim"e tepkiler nasıl?
Instagram'da aktif olduğum dönemde fark ettim ki Türk Sanat Müziğiyle ilgili çok az içerik bulunuyordu. Bu durum beni düşündürdü ve şöyle dedim: "Neden bu muhteşem eserler unutulsun, gün yüzüne çıkmasın? Herkes kolayca bu müziğe ulaşabilsin." Bu düşünceyle hareket ederek, 2017 yılında bir Instagram sayfası kurmaya karar verdim. Başlangıçta sadece bir sayfa olarak başlayan bu girişim, zamanla bir marka haline geldi. Türk Müziği camiasında neredeyse herkesin bildiği, takip ettiği bir sayfa oldu. Aldığım tepkiler de son derece olumlu oldu ve yıllardır devam eden bir güzellik haline dönüştü. Şimdi ise yeni projelerle bu sayfanın geleceğini şekillendirmek için heyecanla çalışıyorum.
Aynı zamanda sağlıkçısınız. Diş Teknisyeni olarak da iş hayatını sürdüyorsunuz bir yandan. Müzikle ikisi nasıl gidiyor? Benzerlikleri, farklılıkları ya da sizi motive eden tarafı var mı sağlıkçılığın?
Evet, Bahçeşehir Üniversitesi Diş Protez Teknolojileri bölümünden mezun oldum. Ardından mezun olduğum üniversitenin eğitim alanında çalışmaya başladım. Müzik ile Diş Teknisyenliği alanında bağlantı kurabilmek biraz beklenmedik gelebilir değerli okurlara. Ancak benim için iki alan da doğal bir uyum içerisinde ilerliyor. Diş teknisyenliği mesleği, hem sanat hem de zanaatın birleşimini gerektiriyor. Ellerimizle yaratıcı bir şekilde çalışarak estetik açıdan tatmin edici sonuçlar elde etmemiz gerekiyor. Bu süreçte, sanatı bir zanaat olarak icra ederken, aynı zamanda estetik ve fonksiyonel olarak uyumlu bir sonuç elde etmek için hassas bir denge kuruyoruz. Müzikle benzerliklerinden biri, her iki mesleğin de sanatın bir yönünü içermesi ve yaratıcılığa dayanmasıdır. Her iki alanda da, yaptığımız işin sonucunda estetik bir tatmin sağlamak ve insanların yaşam kalitesini artırmak için çaba gösteriyoruz. Bu, beni motive eden en önemli noktalardan biri. Müzik, benim için bir tür terapi gibi; stresi azaltıyor, ruh halimi dengelememe yardımcı oluyor ve yaratıcılığımı besliyor. Sağlıkçı olarak ise, insanlara yardımcı olma ve onların hayatlarını daha iyi hale getirme fırsatı buluyorum. İki meslek arasındaki dengeyi sağlamak zor olabilir ancak her ikisi de benim için birer tutku ve hayatımın önemli bir parçası.
Araştırdığım kadarıyla eğitimcilik de var... Bahçehir Üniversitesinde alanınız olan diş teknisyenliği üzerine eğitimler veriyorsunuz. Sanatçı kişiliğiniz ile de bağdaştığında keyifli oluyordur. Bu süreçten bahsetmek ister misiniz?
Bahçeşehir Üniversitesi'nde Diş Protez Teknolojileri alanında pratik eğitimler vermekteyim. Öğrencilerim, müzikle olan ilgimi bildikleri için sık sık konserlere gitmek istediklerini söylerler. Pratik derslerimizde Türk sanat müziği eserleri çalarak hem müzik dinlerler hem de dersleri tamamlarlar. Öğrencilerime mesleğimizin sanatla olan ilişkisinden sürekli bahsederim ve aramızda güzel bir ilişki gelişmiştir. Derste bazen onların ısrarlarına dayanamayıp şarkı söylemişliğim de olmuştur ama genellikle dinlemek isteyenleri konserlere davet ederim.
"TRT'de canlı yayında yer almak, ülkemizin önde gelen kanallarından birinde eser seslendirmek, gerçekten heyecan ve mutluluk vericiydi."
Tekrar dönelim müziğe, TRT ekranlarında gördük ve dinledik sizi. Güzel bir eserle karşımızda oldunuz. Nasıldı o en sevdiğiniz şeyi yapmak, şarkı söylemek. Ve TRT ekranlarından dinleyenlerinize seslenmek...
Sahne deneyimini tarif etmek gerçekten zor. o anın heyecanını, adrenalinini ve mutluluğunu yaşamadan, tam olarak anlatmak mümkün değil. Ancak sahnede olmak, benim için tarif edilemez bir duygu. TRT'de canlı yayında yer almak, ülkemizin önde gelen kanallarından birinde eser seslendirmek, gerçekten heyecan ve mutluluk vericiydi. Tabii ki, televizyonun getirdiği tatlı bir stres de vardı, ancak bu stresi en iyi şekilde atlattığımı düşünüyorum. O gece aldığım geri dönüşler, sayısız mesaj ve olumlu yorumlar beni gerçekten çok mutlu etti. Bu güzel anı, umarım gelecek daha nice benzer deneyimlerle süslenecek.
Vokal süreciniz de var. Birçok ünlü sanatçıya back vokal yaptınız. En mutlu olduğunuz ve sizi en heyecanlandıran sanatçı hangisiydi. Ve back vokal hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ülkemizin saygıdeğer sanatçılarıyla birlikte çalışmak, vokalistlik deneyimi, bir müzisyenin yaşaması gereken muhteşem bir tecrübedir. Sahnenin heyecanı, provaların zorlukları, kostümler, ve seyircilerin coşkusu, hepsi bir arada muhteşem bir müzik şöleni sunar adeta. Bülent Ersoy ile Kuruçeşme açık hava sahnesinde unutulmaz bir geceye imza atmak en heyecan verici deneyimlerimden biriydi. Orkestra ile birlikte yaptığımız provalar çok stresliydi, ancak Bülent Hanım'la çalışmak hem zorlayıcı hem de keyif vericiydi. Bu deneyim, benim için unutulmaz anılarla dolu bir serüvene dönüştü. Korolarda solistlik, koristlik, vokalistlik gibi farklı rollerde yer alarak birçok güzel anı biriktirdim. Bu deneyimler, beni müzik dünyasının içinde daha da derinleştirdi ve benim için çok değerli birer miras haline geldi. Gelecekte de güzel konserlerde buluşmayı umuyorum.
Yeni projeler var mı? Yakında sizi hangi çalışmalar ya da projelerle göreceğiz?
Yeni bir projeye hazırlanıyorum ve bu kez stüdyoya girerek güzel bir şarkı kaydetmeyi planlıyorum. Detayları sürpriz olsun, ancak herkesin bana sık sık dile getirdiği "Seni dinlemek istiyoruz" cümlesini tamamlamak için sabırsızlanıyorum. En güzel sürprizler, yakında sizlerle olacak.
"Türk müziğinin değerini unutmamalıyız. Genç jenerasyon olarak, Türk müziğine daha fazla yer vermeli ve onu daha geniş kitlelere ulaştırmalıyız. "
Son olarak, Türk müziğinin değerini unutmamalıyız. Genç jenerasyon olarak, Türk müziğine daha fazla yer vermeli ve onu daha geniş kitlelere ulaştırmalıyız. Ülkemizin zengin müzik mirasını korumak ve yaşatmak hepimizin sorumluluğu. Bu yüzden birlikte hareket ederek Türk müziğini daha da büyütmeli ve güçlendirmeliyiz.
Ayrıca röportajımızı okuyanlara son sözlerinizi ve bu yolda olanlara tavsiyelerinizi dinlemek isterim...
Öncelikle, sevgili OnurAkayMedya ailesine ve İbrahim Akgün'e, değerli röportajı ve ilgisi için içten teşekkürlerimi iletiyorum. Sanata ve müziğe gönül veren dostlarıma ilham verici bir yolculukta başarılar diliyorum.
Sanat yolunda ilerleyecek olan sevgili arkadaşlarıma verebileceğim en kıymetli tavsiyelerden biri, eserlerini doğru kişilerden dinlemeleri ve notalara hakim olmalarıdır. Bu, icra ettikleri eserlerin kalitesini ve derinliğini artırır. Ayrıca, pes etmeden ve vazgeçmeden, sanatlarını müzik severlerle buluşturmalarını öneririm. Aynı zamanda bu serüven içerisinde eleştirilere açık olmalarını ve sürekli gelişmeyi kendilerine vizyon haline getirmelerini tavsiye ederim.
Unutmayın ki, sanat yolculuğu zorlu olabilir, ancak tutku ve kararlılıkla dolu olduğunuz sürece başarı kaçınılmazdır. Yolunuzda size ilham verecek ve destek olacak insanları bulun, çünkü bu yolculukta birlikte ilerlemek her zaman daha anlamlıdır...
-Evet, bir röportajın daha sonuna geldik. Sevgili Furkan Güler'e içten ve samimi açıklamaları ve derin tavsiyeleri için ben de çok teşekkür ederim. Çalışmalarını merak ve heyecanla ben de bekliyor olacağım.
Bir başka sohbette görüşmek üzere...