Yüce Allah’ın ötenazisi var, bir dur!

Bir gece en sevdiklerinle uyuyorsun torunun, evladın, annen, baban, kardeşin sabaha güzel uyanalım diye ama bir bakıyorsun en kıyamadığın uyanamamış. Allah’ın ötenazisi seninkinden ağırdır, karışma Allah’ın işine…

Evsiz köpeklerimiz var bizim, sokak köpeği değil onlar. Bizimle yaşayan, öğrenen, karşıdan karşıya geçerken kimse öğretmediği halde trafik Işıklarının yanmasını bekleyen, saygılı ve sevgili… Onların alanlarına ve ormanlarına, evleri ve otelleri doldurunca bizimle yaşamayı öğrenen, Allah’ın kalplerine merhamet nasip ettiği insanlarla sevgiyle yaşayan köpeklerimiz var.

İnsan sevmeyen hayvanları sevemez! Değiştirdim hayvan sevmeyen insan sevmezdi ya hani, öyle değil işte, hatta daha da ileri gidiyorum, kendini, hayatı sevmeyen, sülalesini de çoluk çocuğunu, torunlarını da sevmeyen köpekleri sevmez, çünkü anlayamaz.

Bize ne dostum, ne yaşamışsa yaşamış, babası şöyle işkence  yapmış, anası böyle yapmış kendisine de bozuk olmuş ruhu, geliştirsin ruhunu Aklasın, tedavi olsun, ortalık regresyon (bilinç altı) mucitleriyle donanmış durumda. Psikologlar psikiyatristler var.

Aramızda dolaştıkları için insan sandığımız varlıkların genetik aktarımları da bizi ilgilendirmiyor, çünkü yine tedavi görsünler…

Bizim evlerimiz köpeklerimizle sıcacık, sevgi dolu. Mahallemiz köşesi dönmeden daha bizi hisseden, görür görmez, sevgi ve özlemle kucağımıza koşan köpek dostlarımızla dolu.

Bir de köpeğe mundar diyenler, sözüm sana, size be hey, köpeğe mundar diyenler mundarın anlamını biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz… Çünkü kendi bokunu yiyen köpeğe mundar diyorsunuz. “Mundar kelimesinin sözlük anlamı da hayvan ölüsü demektir” Köpek ölü eti yemez ama çok aç kalınca ölmemek için yer.

Hani bir uçak kazasında insanlar anneleri, babaları bile yediler hatırlar mısınız? “1972'de And Dağları'ndaki uçak kazasında ölen arkadaşlarını yiyerek kurtulmuşlardı: 50 yıl sonra gelen itiraf” mundarın anlamını bilmeyenler için.

Bir bilgi köpek kendi bokunu da yemez.

Benim mahallemde çoluk çocuk, anne, baba, teyze, hala, komşular köpeklerimizi besliyor onları seviyoruz.

Üç tane kulübeleri var.

Ben soğuk günlerde, arabamda uyutuyorum onları, sabaha enerjik olsunlar diye… Uyutmak böyle olur, uyusun da büyüsün diye uyutursun, uyusun da ölsün diye değil! Köpekleri uyutanlar torunlarını gece ninniler söyleyip uyuttukların da sabah ölüsüne sarılabileceklerini düşünüyorlar mı?

Yüce Allah’ın sopası yok, yaşattığını yaşayacaksın bu kadar.

Uyutma masalıyla katlettiğiniz zaman aleni ya da gizli bir biçimde, işte o zaman sen şefkatli bir insan değil, basbayağı bir katil olacaksın!

Böyle düşünenler evlerinize alın o aciz ve gücünüzün yetebileceği varlıkları. Sizi onaylayanların evlerine sevimli kurdeleler bağlayıp evsiz köpek dostlarımızın boyunlarına hediye edin, zorunlu hale getirin ve böyle yasa çıkarın hadi.

Elbette Yeme içme masraflarını da karşılayacaksınız. Çok kıymet verip öldürmeye karar verdiğiniz köpeklerimizi bağışlayın, her eve köpek başına besleme yardımı yapın. Bak nasıl bakılıyor, köpekler nasıl da köpecik oluyor…

Onları boğmayın, boynuna kurdeleler takıp hediye edin belediyeler ev sakinlerine, hadi…

Tüm canlıların özgür ve mutlu yaşadıkları bir ülke diliyorum sevgili okurlarım.