X 20
Seyfullah Çiçek
  22-04-2025 14:02:00

İsmet Nedim, Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit ve unutulan bazı gerçekler!

İlginç bir başlık, değil mi?

Diyeceksiniz ki, bu üç ismin bir biriyle ne alakası var?

Var, var, hem de bal gibi var!

Yazımızı üşenmeyip sonuna kadar okursanız, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Efendim bilindiği üzere, “Saray”ın muteber sanatçıları arabeskçi Orhan Gencebay ile sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu”na atandı.

E hal böyle olunca…

Bize de 1960’lara doğru zaman tünelinde bir yolculuğa çıkmak vacip oldu.

Başlayalım.

Yıl 1959, yer Ankara Radyosu.

İsmet Nedim adlı 1931 Samsun doğumlu bir ses sanatçısı hem sesiyle, hem TSM’de yaptığı batı tarzı yeniliklerle ve hem de fantezi tarzı besteleriyle bir anda ülke gündemine oturur.

Hayran kitlesi çığ gibi büyür.

Adına dernek bile İsmet Nedim’i Sevenler Derneği kurulur.

Buraya bir virgül koyup, sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit’e gelelim.

Yıl 1963.

1947 İstanbul doğumlu Hülya Koçyiğit, henüz 16’ıncı baharında, masum bir yüz hattına sahip güzeller güzeli genç bir kızdır.

 “Susuz Yaz” adlı sosyal içerikli bir filmle Türk Sineması’nın ortasına bomba gibi düşer.

Buraya da bir virgül koyup, üçüncü sanatçımız Orhan Gencebay’a gelelim.

Yıl, 1963-1968 arası.

Orhan Gencebay adlı 1944 Samsun doğumlu genç  bir müzisyen, Ahmet Sezgin başta olmak üzere devrin ünlü THM solistlerinin arkasında saz çalarak geçimini sağlamaktadır.

Bu kısa açıklamalardan sonra İsmet Nedim-Orhan Gencebay ilişkisiyle konumuza devam edelim.

                                               ***

İSMET NEDİM - ORHAN GENCEBAY

Samsunlu olan bu iki sanatçımız aynı zamanda aynı mahallenin çocuklarıdır da.

İkisi de Türk müziğinde bir arayış içindedir.

Yıllar sonra İstanbul’da yolları tekrar kesişir.

Zaman zaman bir araya gelip, Türk Müziği konusunda fikir alış, verişinde bulunurlar.

(Sinema sanatçısı Şefik Döğen, Orhan Gencebay ve İsmet Nedim)

(Orhan Gencebay -beyaz takım elbiseli-, İsmet Nedim -siyah takım elbiseli beyaz kazaklı- ve sağda siyah elbiseli, beyaz gömlekli Şefik Döğen)

İsmet Nedim, 1959’da girdiği Ankara Radyosu’nda 3-5 sazla icra edilen TSM sazlarının arasına piyano, çello, kontrbas, akerdeon, timbal, gitar gibi batı müziği aletlerini de katarak saz adedini 20’lere kadar çıkarır. Böylece “Hafif Türk Müziği” ve “Çok sazlı Türk Müziği” gibi adlarla ifade edilen bir türün öncülüğünü yapar. Gazeteler ondan, “Türkiye radyolarının reformcu sanatkarı” diye övgüyle bahsetmeye başlar.

Orhan Gencebay ise, 1963-1968 yılları arasında zamanın ünlü sanatçılarının arkasında saz çalarken, yoluna bundan sonra yalnız başına devam etme kararı alır. O da İsmet Nedim gibi bir arayış içindedir. Arap müziğinden esinlenerek 1968’de “Serbest Türk Müziği” adını verdiği yeni bir türün temelini atar. Halk arasında “Arabesk” diye tabir edilen bu türde, köyünden büyük kentlerin varoşlarına göç eden ezik insanların duygularına hitap eden sözlerle bezenmiş (Örn: Batsın bu dünya, Bir teselli ver…) özgün besteler yapar. Plakları ve kasetleri satış, filmleri gişe rekorları kırar.

Hızını alamamış olacak ki, bir ara İsmet abisine ait bir bestenin melodisini de bir bestesine uyarlar. İsmet Nedim’in tepkisi ise zamanın basına –belleğimde kaldığı kadarıyla- aşağı, yukarı şöyle yansır:

“Orhan benim hemşehrimdir. Bu yaptığı ayıptır. İsteseydi kendisine yardımcı olurdum.”

Sonuç olarak Orhan Gencebay; beğenirsiniz, beğenmezsiniz (ki, ben beğenmeyenler safındayım) başlattığı yeni tarz müziğiyle zirveyi kimseye bırakmaz, Arabesk’in “Orhan Baba” sı olur. Allah da “Yürü ya kulum” deyince bugünlere kadar gelir. Gelir gelmesine de, “Kula kulluk edene yazıklar olsun” diyerek başladığı müzik yolculuğuna, “Kula kulluk” ederek son noktayı koyar.

O artık güçsüzlerin değil, muktedirlerin safındadır.

Nitekim sadakatinin ödülünü, “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Üyeliği”ne atanarak alır.

                               ***

İSMET NEDİM - HÜLYA KOÇYİĞİT

Şimdi de gelelim İsmet Nedim - Hülya Koçyiğit ilişkisine.

Başlarda da ifade ettiğimiz üzere Hülya Koçyiğit, “Susuz Yaz”la sinema dünyamıza bomba gibi düşer. Artık O’nu tutabilene aşk olsun. Türkan Şoray, Fatma Girik ve Filiz Akın’la birlikte Yeşilcam’ın dört yapraklı yoncasından biri olur. Filmler filmleri takip eder. Ta ki, 1970 yılı başlarına kadar. 1960’lı yılların sonuna doğru Türk Sineması büyük bir mali krize girer. Sinema emekçilerinden sesine güvenenler çareyi sahneye çıkmakta bulur. Hülya Koçyiğit de bunlardan biridir. Ama bu işler öyle “he” demekle olmuyor. İyi bir ses ve gırtlağa sahip olmanın yanı sıra, iyi bir müzik eğitimi de gerekli. Hülya hanım hemen, o yılların Zeki Müren’den sonraki en popüler erkek TSM ses sanatçısı olan İsmet Nedim’in kapısını çalar. Sanatçımız, O’nu sıkı bir eğitimden geçirdikten sonra;

“Hülya hanım, hadi hayırlı olsun, başardınız. Sahne hayatınızda muvaffakiyetler diliyorum.” diyerek, icazeti verir.

Allah bir kuluna bir kez, “Yürü ya kulum” demeye görsün.

Artık İstanbul’un ünlü gazinolarının renkli neonlarını assolist olarak “Hülya Koçyiğit”in adı  süslemeye başlar. Böylece Hülya hanımın sahne hayatı da 10 yıl sürer.

O da Orhan Gencebay gibi sonunda “Saraylı” olur, sadakatinin karşılığı olarak “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu” üyeliğini kapar.

İSMET NEDİM’E GELİNCE…

TSM’de yaptığı yenilikler halk tarafından tutulduğu gibi,  Sadettin Kaynak, Zeki Müren, Münir Nurettin Selçuk, Muzaffer İlkar, Şekip Ayhan Özışık, Kemal İlerici, Muammer Sun ve Cevdet Çağla gibi üstatların da takdirine mazhar olur.

Nitekim üstat M.Nurettin Selçuk, zamanın gazetelerine verdiği demeçte takdirlerini şu sözlerle ifade eder:

“Biz onun yaptıklarını radyolarda yapamadık. Tebrik borcumuzdur.”

Sanat Güneşimiz Zeki Müren ise, Ankara Radyosu koridorlarında rastladığı sanatçımıza;

“İsmet Nedim Bey, lütfen hayranlarınızın başına benim adımı yazınız!” diye iltifatta bulunur.

Türk Musıkisi’nin en büyük bestekarlarından Sadettin Kaynak;

“Evladım, seni radyoda dinledim. Çok muhrik sesin var, çok beğendim, tebrik ederim.” Sözleriyle takdirlerini ifade eder.

Bir başka üstat Ş.Ayhan Özışık ise, bir çalışma esnasında aşka gelerek, şöyle haykırır:

“İsmet, sen bir dahisin!”

Ama ne yazık ki, TRT’ye çöreklenmiş sözüm ona bazı müzik allamelerine yaranamaz.

Bunların başını da Cüneyt Orhon ve Ferit Ruşen Kam gibi klasikçiler çekmektedir.

Onu, “Eski köye yeni adet mi getiriyorsun” diyerek azarlarlar, programlarına kısıtlama getirirler.

Agora Meyhanesi, Arım balım peteğim, Boş kalan çerçeve, Benim de canım var, Adını anmayacağım başta olmak üzere halk tarafından çok tutulan bestelerinin çoğuna yasak getirilir.

Artık kader ağlarını örmeye başlamıştır.

1981 yılında devrin ünlü sanatçıları Safiye Ayla ve Ahmet Sezgin’in de yer aldığı bir müzik gurubuyla Berlin’e turneye çıkarlar.

Burada müthiş bir konser verirler.

Özellikle İsmet Nedim, hem müziğiyle hem de sesiyle büyük sükse yapar, ayakta alkışlanır.

Berlin Belediye Başkanı, burada kalıp Kreuzberg kentinde üç konservatuarda Türk gençlerine müzik eğitimi vermesi teklifinde bulunur.

Vatanında yaşadıkları o kadar canına tak etmiştir ki, hiç düşünmeden bu teklifi kabul eder.

Müziğin babası sayılan burnundan kıl aldırmaz kibirli Almanlar onun müziğine ve dehasına  o kadar hayran kalmışlardır ki, kendisine bir de Musıc Dozent (Müzik Doçenti) akademik unvanı da vererek işe başlatırlar.

                               ***

MEYDANLAR “ARIM BALIM PETEĞİM”LE İNLİYOR

Aradan iki yıl geçer.

Türkiye’de 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra yeniden parlamenter sisteme dönülecektir.

Askeri yönetimin seçim izni verdiği üç partiden biri ANAP, lideri de, Demirel hükümetlerinde Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış olan Turgut Özal’dır.

Partinin amblemi; Türkiye Haritası üzerine arı, bal ve petek motiflerinden oluşmaktadır. E, hal böyle olunca bu motiflere uygun bir de şarkı bulmaları gerekiyor. Hemen akıllarına, 1960’lı yılların sonlarına doğru popüler olmuş olan İsmet Nedim’e ait “Arım balım peteğim” adlı şarkı gelir.  Özal’ın emriyle Bedrettin Dalan uçağa atladığı gibi soluğu Berlin’de, İsmet Nedim’in kapısında alır. Durumu kendisine anlatır. İsmet Nedim, konuğunun ricasını kırmaz, bu ünlü şarkısını seçime uyarlayıp notasını Dalan’a teslim eder.

Türkiye’de meydanlar “Arım balım peteğim”le inlerken, sonunda  ANAP seçimi kazanarak iktidar, Turgut Özal da başbakan olur.

Bir yıl sonra (1984) İstanbul’da Spor ve Sergi Sarayı’nda partinin 1’inci kuruluş yıldönümü kutlanacaktır. Salon lebaleb doludur. Coşku  tavan yapmıştır. Konuklar arasında çok özel bir davetli vardır: “Arım balım peteğim”in bestekarı İsmet Nedim!

Salonu dolduran coşkulu kalabalık besteyi bir de sahibinin seninden dinlerken, Ajda Pekkan başta olmak üzere zamanın starları da kendisine vokal yapar.

Törenden sonra Başbakan Turgut Özal, İsmet Nedim’e teşekkür ve tebriklerini sunar. Şarkının telif hakkı olarak da yüklü bir miktar para ile TRT’de üst düzey görevler teklif eder.

Önüne serilmiş tüm bu nimetleri nazik bir şekelde elinin tersiyle iten İsmet Nedim, kendisine takdim edilen som altından plaketiyle tekrar Berlin’e görevinin başına döner, plaketini ömrünün sonuna kadar evinin en güzel köşesinde muhafaza eder.

HÜZÜNLÜ VEDA

Bir ayağı Berlin’de, bir ayağı da çok sevdiği vatanında olmak üzere müzik yaşamını 41 yıl daha (21 yılı akademisyen olarak) sürdüren İsmet Nedim, başarılarla dolu onurlu bir 93 yıllık yaşamdan sonra 19 Mart 2024 tarihinde Berlin’de hayata gözlerini yumar.

Cenazesi vasiyeti üzerine vatanına getirilir.

“Levent Afet Yolal Camisi”ndeki cenaze töreninde aile yakınları,  kızım Emel Çiçek, oğlum Oğuzhan Çiçek ve cami cemaati dahil 20-30 kişi ancak vardır.

Ben memlekette olduğumdan, ne yazık ki cenazeye yetişmem mümkün olmadı.

22 yıl görev yaptığı TRT ve kayıtlı olduğu MESAM dahil hiçbir kurum ve kuruluştan, üzerinde emeği olan hiçbir sanatçıdan ne bir tek başsağlığı mesajı, ne de bir buket çiçek gelir.

Cenazedeki tek çelenk bir aile yakınına (Leyla Tunç Pekcan), tek çiçek buketi ise kızım Emel’e aittir.

Ölüm haberini de her zaman olduğu gibi Türkiye’ye, ünlülerin hastalık ve ölüm haberlerini Türkiye’ye ilk duyuran kişi olması nedeniyle “Felaket Tellalı” namıyla maruf vefalı TSM sanatçımız Onur Akay duyurur.

Hani atalarımız, “Hafız-a beşer nisyan ile maluldür” (İnsan hafızasının eksikliği unutmasıdır) demiş ya…

Aynen de öyle olur.

Hülya Koçyiğit’i sahneye çıkaranın ve dolayısıyla 10 yıl sesiyle ekmek yemesine sebep olanın İsmet Nedim olduğu unutulur.

Orhan Gencebay’ın zamanın ünlülerinin arkasında saz çaldığı, Arap radyolarından esinlenerek beste yaptığı, bu arada İsmet Nedim’e ait bir melodiyi de kendi bestesine uyarladığı da unutulur.

“Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur” misali, İsmet Nedim ise hepten unutulur.

Ama bu ikisi hep gündemde kalmayı başarır.

Hele şu son 23 yılda yere, göğe sığdırılamazlar, “Saray”ın  muteberleri arasında baş köşeye oturtulurlar.

SON YOLCULUKTA “BOŞ KALAN ÇERÇEVE”!

Cenaze namazı esnasında yaşanan ilginç bir olayı es geçmek istemiyorum.

Kızım Emel’in anlatımına göre;

İmam tam tekbir getireceği sırada bir şangırtı kopar.

Rüzgarın etkisinden mi ya da başka bir sebepten mi nedir bilinmez, İsmet Nedim’in tabuta yaslanmış olan camlı, çerçeveli fotoğrafı yere düşüp, tuzla buz olur. Ne garip bir tecellidir ki, “Boş kalan çerçeve”nin bestekarının çerçevesi son yolculuğunda böylece boş kalmış olur.

Sizleri daha fazla sıkmadan yazımızı noktalayalım artık.

  Doksan üç yıllık onurlu bir yaşamdan sonra geride  Agora meyhanesi, Arım balım peteğim, Benim de canım var, Adını anmayacağım, Seven ne yapmaz, Oyun bitti, Boş kalan çerçeve, Gelincik çılgın aşkım, İçimde kanımdasın, Kalpsiz, Unutmak istiyorum, Ben kimi seveceğim başta olmak üzere en az 100 adedi popüler olmuş 300 bestesiyle…

Kendine özgü duygu yüklü tenör sesiyle…

 TSM’de yaptığı batı tarzı yeniliklerle…

Akademisyen olarak yetiştirdiği öğrencileriyle…

 “Baki kalan bu kubbede hoş sada” bırakarak dönülmez akşamın ufkuna doğru sonsuz bir yolculuğa çıkan İsmet Nedim’i bir kez daha minnet, şükran ve rahmetle anıyorum.

Ömürlerinin son demlerinde devletten ballı makamlar kapan diğer iki sanatçımıza gelince…

Neyse, boş verin.

“Kaderin böylesine yazıklar olsun!” diyerek, son noktayı koyalım.

                               ***

Silivri Selimpaşa’daki yazlığından 2011 yılından bir anımız.

               

  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 32 26 1 5 82 31 83 +51
2 Fenerbahçe 32 23 3 6 80 32 75 +48
3 Samsunspor 33 17 10 6 50 38 57 +12
4 Beşiktaş 32 15 7 10 49 32 55 +17
5 Başakşehir FK 32 15 11 6 54 45 51 +9
6 Eyüpspor 33 14 11 8 49 41 50 +8
7 Göztepe 32 12 10 10 53 40 46 +13
8 Trabzonspor 32 12 10 10 53 40 46 +13
9 Kasımpaşa 32 10 9 13 54 56 43 -2
10 Konyaspor 33 12 14 7 41 45 43 -4
11 Antalyaspor 32 12 13 7 35 55 43 -20
12 Gaziantep FK 32 12 14 6 41 45 42 -4
13 Kayserispor 32 10 11 11 40 50 41 -10
14 Çaykur Rizespor 32 12 16 4 38 50 40 -12
15 Alanyaspor 32 9 15 8 37 48 35 -11
16 Sivasspor 33 9 17 7 44 57 34 -13
17 Bodrum FK 32 9 16 7 24 37 34 -13
18 Hatayspor 32 4 21 7 35 66 19 -31
19 Adana Demirspor 32 2 26 4 28 79 2 -51
Takım O G M B A Y P AV
1 Kocaelispor 37 20 8 9 64 40 69 +24
2 Gençlerbirliği 37 18 8 11 52 34 65 +18
3 Fatih Karagümrük 37 18 10 9 53 35 63 +18
4 İstanbulspor 37 19 14 4 64 38 61 +26
5 Erzurumspor FK 37 18 12 7 52 31 61 +21
6 Bandırmaspor 37 16 8 13 50 44 61 +6
7 Iğdır FK 37 16 11 10 56 31 58 +25
8 Boluspor 37 16 11 10 59 40 58 +19
9 Amed SK 37 14 8 15 43 33 57 +10
10 Çorum FK 37 14 11 12 49 42 54 +7
11 Ümraniyespor 37 14 12 11 48 41 53 +7
12 Esenler Erokspor 37 13 11 13 53 48 52 +5
13 Keçiörengücü 37 14 14 9 59 49 51 +10
14 Pendikspor 37 13 15 9 44 49 48 -5
15 Sakaryaspor 37 12 13 12 46 54 48 -8
16 MKE Ankaragücü 37 13 18 6 47 48 45 -1
17 Manisa FK 37 13 18 6 49 52 45 -3
18 Şanlıurfaspor 37 11 19 7 45 54 40 -9
19 Adanaspor 37 7 21 9 32 68 30 -36
20 Yeni Malatyaspor 37 0 37 0 14 148 21 -134
Takım O G M B A Y P AV
1 Sarıyer 34 25 2 7 80 22 82 +58
2 Batman Petrolspor 34 26 6 2 64 24 80 +40
3 GMG Kastamonuspor 34 19 3 12 57 29 69 +28
4 Adana 01 Futbol Kulübü 34 19 7 8 62 30 65 +32
5 Altınordu 34 16 7 11 57 35 59 +22
6 Beykoz Anadolu 34 15 11 8 47 46 53 +1
7 İskenderunspor A.Ş. 34 13 10 11 49 38 50 +11
8 1461 Trabzon FK 34 13 13 8 44 37 47 +7
9 Fethiyespor 34 11 13 10 32 40 43 -8
10 24Erzincanspor 34 10 13 11 45 52 41 -7
11 Kırklarelispor 34 10 14 10 42 44 40 -2
12 Sincan Belediye Ankaraspor 34 10 15 9 44 40 39 +4
13 İnegölspor 34 10 13 11 42 51 38 -9
14 Kepezspor FAŞ 34 9 16 9 37 46 36 -9
15 Isparta 32 Spor 34 7 15 12 33 51 33 -18
16 Karaköprü Belediyespor 34 7 19 8 39 52 29 -13
17 Altay 34 10 20 4 33 64 25 -31
18 Hes İlaç Afyonspor 34 0 33 1 6 112 5 -106
Takım O G M B A Y P AV
1 Bursaspor 30 21 2 7 64 17 70 +47
2 Karşıyaka 30 18 6 6 56 28 60 +28
3 Muş Spor Kulübü 30 16 4 10 48 24 58 +24
4 Belediye Kütahyaspor 30 17 6 7 57 37 58 +20
5 Düzcespor 30 16 6 8 40 27 56 +13
6 Silifke Belediye Spor 30 14 9 7 51 36 49 +15
7 Anadolu Üniversitesi 30 13 9 8 39 32 47 +7
8 Artvin Hopaspor 30 10 11 9 26 30 39 -4
9 Tokat Bld Plevnespor 30 7 13 10 27 32 31 -5
10 Kahramanmaraşspor 30 8 16 6 28 39 30 -11
11 Bulvarspor 30 7 14 9 35 58 30 -23
12 Kırşehir Futbol SK 30 7 15 8 26 48 29 -22
13 Bornova 1877 30 6 14 10 36 53 28 -17
14 23 Elazığ Futbol Kulübü 30 5 14 11 18 31 26 -13
15 Kuşadasıspor 30 7 20 3 25 51 24 -26
16 Ergene Velimeşe 30 6 19 5 17 50 23 -33
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 09/05/2025 Başakşehir FK vs Fenerbahçe
 09/05/2025 Gaziantep FK vs Alanyaspor
 10/05/2025 Eyüpspor vs Kasımpaşa
 10/05/2025 Konyaspor vs Çaykur Rizespor
 10/05/2025 Trabzonspor vs Galatasaray
 11/05/2025 Sivasspor vs Bodrum FK
 11/05/2025 Beşiktaş vs Adana Demirspor (H:1)
 11/05/2025 Göztepe vs Hatayspor (H:1)
 12/05/2025 Kayserispor vs Antalyaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 10/05/2025 Adanaspor vs Boluspor
 10/05/2025 Bandırmaspor vs Pendikspor (H:1)
 10/05/2025 Fatih Karagümrük (H:1) vs Iğdır FK
 10/05/2025 İstanbulspor vs Çorum FK (H:1)
 10/05/2025 MKE Ankaragücü vs Amed SK (H:1)
 10/05/2025 Sakaryaspor vs Esenler Erokspor (H:1)
 10/05/2025 Şanlıurfaspor vs Erzurumspor FK
 10/05/2025 Ümraniyespor (H:1) vs Manisa FK
 10/05/2025 Yeni Malatyaspor vs Gençlerbirliği
 11/05/2025 Kocaelispor vs Keçiörengücü (H:1)
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/05/2025 Batman Petrolspor 2 - 0 24Erzincanspor
 03/05/2025 İskenderunspor A.Ş. 0 - 1 Sarıyer
 03/05/2025 Karaköprü Belediyespor 5 - 1 Isparta 32 Spor
 03/05/2025 Beykoz Anadolu 1 - 2 GMG Kastamonuspor
 03/05/2025 Adana 01 Futbol Kulübü 4 - 2 İnegölspor
 03/05/2025 Fethiyespor 0 - 4 Sincan Belediye Ankaraspor
 03/05/2025 Altınordu 3 - 0 Afyonspor Kulübü
 03/05/2025 Altay 3 - 0 Kırklarelispor
 02/05/2025 1461 Trabzon FK 0 - 0 Kepezspor FAŞ
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 26/04/2025 Artvin Hopaspor 7 - 2 Bulvarspor
 26/04/2025 Muş Spor Kulübü 3 - 0 Anadolu Üniversitesi
 26/04/2025 23 Elazığ Futbol Kulübü 1 - 1 Kuşadasıspor
 26/04/2025 Bornova 1877 1 - 0 Kırşehir Futbol SK
 26/04/2025 Karşıyaka 2 - 0 Bursaspor
 26/04/2025 Tokat Bld Plevnespor 3 - 1 Silifke Belediye Spor
 26/04/2025 Düzcespor 2 - 2 Belediye Kütahyaspor
 26/04/2025 Ergene Velimeşe 2 - 1 Kahramanmaraşspor
HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI