İyi ki varsın öğretmenim!

Kimi zaman yol biter ya da bize öyle gelir. Bazen çıkış yolunu bulamayız. Her şey bitti zannederiz. İşte o anda, tüm o umutsuzluk ve karamsarlığın orta yerinde mini minnacık bir mum alevi görünür. Ve birden tüm mesele o alevi görebilmek olur. Bu mum alevi kâh tanıştığımız biridir, kâh bir olaydır, kâh bir rüyadır. Ve önümüzde o anda iki seçenek ortaya çıkar: alevi söndürmek ya da alevi büyütmek…

Alevi söndürürseniz yok olursunuz ama alevi büyütürseniz karanlığınız aydınlığa dönüverir. Ben de bir süredir o umutsuzluk denizinde boğulmamak için savaşıyordum ve bu durum yazmama engel oluyordu derken bu sabah bir rüya gördüm. Şimdi size o rüyanın etkisiyle yeniden bir şeyler yazıyorum.

Köşe yazımı yazarken bir yandan da Kurmaca Metin (Öykü) Yazma Eğitimi adlı bir seminerdeyim. MEB tarafından geliştirilmiş bir web sitesi var: ÖBA. Bu siteye yüklenmiş öğretmenler için olan seminerlerden biri bu. Evet, ben bir öğretmenim aynı zamanda. Bu hafta çocuklar için ara tatil, bizler içinse seminer haftası. Öğretmen olmak ömür boyu öğrencilik yapmak demektir. Bizler bunu seminer haftalarında daha çok yapıyoruz. Ancak seminerlere katılamayan meslektaşlarımız da var. Siz onları “atanamayan öğretmenler” olarak biliyorsunuz. Bir de onların yanında bildiğiniz ücretli, sözleşmeli, kadrolu ve artık uzman ve başöğretmen olanlar var.

Şu an eğitimi veren hoca diyor ki “Hikâyeciye değil, hikâyeye inanın.”. Bu bakış açısıyla, olur da bu yazıyı okuyacak bir atanamayan öğretmen arkadaşım varsa, ona demek istediklerim var.

Hikâyene inan canım meslektaşım! Bu senin hikâyen!

Kimsenin görmezden gelerek, kategorize ederek, sıfatlarla sana aslını unutturarak seni o umutsuzluk denizinde boğmasına izin verme!

Bu senin hikâyen!

Kalem tutan ellerin olduğunu sana kimsenin unutturmasına izin verme!

Ve unutma sen öğretmen adayı değilsin, diplomanı aldığın günden beri öğretmensin!

Sen bir öğretmensin, bir ömür boyu öğrencisin. Olanı biteni al, cebine ders diye koy ve öğrenip öğretmeye devam et! Bırak mumun alevi büyüsün ve o güzel dünyanı sarsın…

24 Kasım gelirken başta Başöğretmenimiz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, sonra beni yetiştiren tüm öğretmenlerimin ve tüm meslektaşlarımın öğretmenler gününü kutluyorum! İyi ki varsın öğretmenim!