X 20
Tuğçe Yücebilgiç
  Güncelleme: 28-12-2023 22:33:00   24-04-2022 10:25:00

“Türkler, eski eserlerini korumuyor”

“Yalanını, komplosunu reddediyorum!”

Hem bir tarihçi hem de bir gazeteci olarak tüm meslek hayatını kültür varlıklarımızı korumaya ve bu konuda hizmet etmeye adamış bir isim; her araştırmasından, ecdada vefasını hissettiğimiz, okuduğumuz, öğrendiğimiz Ömer Erbil cevaplıyor sorularımızı.

Eski eserlerimizin korunmasıyla ilgili aklımıza takılanları sorduk. Öyle cevaplar aldık ki, bu konuda bilmeniz gereken en temel bilgiler kaynağından aktarıldığı şekilde bu yazıda...Keyifli okumalar efendim

TARİHİ ESERLERİMİZ NEDEN BATI’DAKİ MÜZELERDE?

BUNUN ORTAK MİRASIN KORUNMA ŞEKLİ OLDUĞU SÖYLEMİ DOĞRU MU? GERÇEKTEN ESERLERİMİZİ KORUYAMIYOR MUYUZ?

Bu ortak mirasın korunma şekli değil. Maalesef ülkemizde de yer alan çok yanlış bir zihniyet var ki, aslında batının söylediklerine destek vermektedir.

Yani batı şunu söylemekte, “zaten bu eserleri kireç ocaklarında erittiniz, bunlara gereken değeri vermediniz. Biz bak aldık, müzelerde koruyoruz. Şu an bütün insanlığın ortak mirası haline getirdik ve bunları insanların hizmetine sunuyoruz” gibi bir savunma yapıyor.

Maalesef bu savunmaya Türkiye’den de birçok arkeolog ve sanatsever de evet haklılar, bizde olsaydı biz zaten bakamazdık ki onlar bizden daha iyi baktılar gibi bir yaklaşıma destek veriyor.

Şimdi hem Bergama'dan hem de Troya’dan buna çok güzel bir örnek vereceğim. Troya’da Alman Schliemann, 1869’da kaçak kazılara başlıyor ve daha sonra 1873’te bizim Troya hazinelerini bulup yurtdışına kaçırıyor.

Osmanlı da bunların peşine takılıyor, Atina’da dava açıyor. Bu davanın sonucunda önce Yunan mahkemeleri bizi haksız buluyor, Schliemann’ı aklıyor. Bir üst mahkemeye gidiyor Osmanlı, pes etmiyor sürecin sonunda bir üst mahkeme Osmanlı’yı haklı bularak Schliemann’ın eserleri iade etmesine karar veriyor. Fakat kaçırdığı için Schliemann’ın evinde bu eserler bulunamıyor. Bunun üzerine Osmanlı 1.000.000 Frank tazminat davası açıyor.

Tüm dünyada bugüne kadar eski eser kaçakçılığı üzerine açılmış ilk dava bu davadır!

Osmanlı Devleti, kendi topraklarının dışında başka bir ülkede kendine ülkesine ait eski eserler için dava açmıştır!

Bu dava emsaldir ve gerçek bilgilerden yola çıkarsak Osmanlı’nın eserlerine sahip çıkmaya çalıştığını da bize anlatır.

Bir diğer örnek aynı şekilde Bergama da Carl Humanndır. O da 1869’dan 78’e kadar 9 yıl boyunca Bergama’yı kaçak kazıyor. 1878’de resmi izin alıyor. Ne hikmetse 1878‘de resmi izin çıktıktan 3 gün sonra müthiş Bergama Zeus Sunağı’nın rölyeflerini bulduğunu dünyaya ilan ediyor. Aslında zaten 9 yıl boyunca Zeus Sunağı’nın önemli parçalarını zaten Berlin’e gönderdiğini artık bugün Osmanlı kayıtlarından biliyoruz. Bunlar Almanya'da Pergamon müzesini kuruyorlar. Dünyada Bergama ismiyle iki tane yapılmış müze var. Biri Bergama'da biri Berlin’de.

Şimdi hani biz eserlerimizi korumuyoruz ve biz bunlardan bizde çok var dedik ya!

Bergama içinde aslında bunlar izin almak için çok mücadele veriyor 1878’e kadar, daha 1875’lerde başlıyorlar izin isteği taleplerine. Osmanlı’da maarif nezareti izin vermemek için mücadele ediyor ama maalesef 1877-78 Osmanlı Rus savaşı ve Osmanlı’nın içinde bulunduğu buhran, siyasi atmosfer bizi Almanlara yaklaştırıyor. Berlin konferansını biliyorsunuz, bu siyasi atmosferi kullanan Almanlar da Bergama da izni koparıyorlar.

Şimdi biz eserlere sahip çıkmıyoruz bunlar sahip çıkıyor ya hesapta! Peki devamında ne oluyor? İkinci Dünya Savaşı’na gidiyoruz yani yaklaşık 70 sene, 80 sene sonra 1945’te başlayan İkinci Dünya Savaşı’nda Berlin müzesi zarar görüyor. Bugün elimizde Pergamon müzesinin öyle bombalanmış görüntüleri var ki o kadar çok eser ziyan oluyor ki, hani onlar çok iyi koruyordu. Hatta eserlerin önemli bir kısmını Ruslara kaptırıyorlar, şu anda bu eserlerin ne kadarının yağmalandığı bile bilinmiyor. Ve Troya hazineleri Rusyaya gidiyor!

Şimdi Batı’nın siz bu eserleri koruyamıyorsunuz demesinin oyun olduğu ortada. Düşünün 1918’de Fransası, İngilteresi, Yunanı bu ülkeyi işgal etmedi mi? Batı bu topraklardaki bu insanları savaşa mahkûm etmedi mi? Bu insanlar kendi kurtuluş mücadelesini vermek adına elindeki ekmeğini buğdayını askerine yedirmedi mi?

Osmanlı bu durumdayken bile sırf bu eserleri koruyabilmek adına o tarihte, eğer biz işgal edilirsek diye İstanbul’daki payitahtı, eserleri Anadolu’ya taşımayı bile düşündü.

Bugün biz hala İstanbul'un İşgali döneminde Louvre Müzesi'ne, British Museum’a ne kadar eserimizin alıp götürüldüğünü bilmiyoruz!

O yüzden Batı’nın kalkıp bize siz eserlerinizi koruyorsunuz, koruyamıyorsunuz. Biz koruyoruz deme lüksü yok!

Biz İkinci Dünya Savaşı’na girmememize rağmen Arkeoloji Müzesi'ni Topkapı Sarayı’nın eserlerini koruyabilmek adına bu eserleri Bilecik’e taşıdık. Biz eğer bunlara gereken değeri vermeseydik, böyle bir eylemi yapmamıza gerek kalmazdı.

Batı’ya söylüyorum ki bugün bulduğunuzu söylediğiniz, keyifle zevkle gelip izlediğiniz Efes, Gordion Troya, Ayasofya’yı siz mi korudunuz? Biz koruduk. Ayasofya'yı korumak için Mimar Sinan gibi usta bir mimara payandalar yaptırarak yıkılmasının önüne geçtik. Biz mi şimdi eserleri korumuyoruz? Peki siz 400 yıl boyunca Avrupa’nın göbeğine, Viyana kapılarına kadar dayanmış, Osmanlı’nın götürdüğü kervansaraylardan, hamamlardan medreselerden kaçını ayakta tuttunuz? Hepsini yerle bir ettiler. Bugün Balkanlarda kaç tane Osmanlı eseri var?

Daha dün 1993’te Mostar köprüsünü sizin zihniyetiniz sizin aklınızla yıkmadı mı? Kim ihya etti tekrar yine benim coğrafyanın insanları!

Bugün UNESCO kalkıp bana “İstanbul’u böyle koru şöyle koruma” deme lüksüne sahip değil. UNESCO önce bu coğrafyanın dan giden eserlerin geri gelmesi için bana hizmet edecek. Nasıl İtalya'nın, nasıl Yunanistan’ın yurtdışındaki eserlerinin geri getirilmesine hizmet ettiyse, Türkiye'de de eserlerin geri iadesi için UNESCO baskı kullanacak diplomatik gücünü kullanacak. Mısır için aynısını yapacak. Bugün Mısır 400 sene Osmanlı hakimiyetinde kaldı. İngiltere 25 senede yerle bir etti ve bugün imparatorluk müzesinde Mısır'la ilgili 10 tane eser çıkar. Bugün gidin British Museum’a Mısır eserleriyle dolu, Lourve müzesine gidin Mısır eserleri, Cezayir eserleriyle dolu. Anlarsınız ki Osmanlı 400 yıl hâkim olduğu topraklara medeniyet götürmenin dışında bir şey yapmamıştır. Ancak onlar tamamen yıllarca sömürdükleri ülkelerdeki eserleri toplayıp müzelere götürdüler.

Bugün benim Kasımpaşa’daki Piyale Paşa Camii mihrabımın ve Piyale Paşa Camii’nin İznik çinilerinin ne işi var Lourve Müzesi’nde.

Ayasofya’daki ikinci Selim türbesinin kapı sövesindeki İznik çinilerinin ne işi Lourve Müzesin’nde .

Knidos Aslanı’nın ne işi var British Museum’da. Konya Bey hekim Caminin mihrabının ne işi var Berlin’de. Batı bana akıl verirken önce kendini sorgulayacak sen koskoca caminin mihrabını götürmüşsün! Bu eserleri korunmuyor, bu eserlere bakılmıyor, yalanını komple reddediyorum!

Bugün Ayasofya dimdik ayakta duruyorsa bizim bu korumacılık anlayışımızladır ki bakın biz İslam inancına uygun olmadığı için Ayasofya'nın içerisindeki suretli resimleri yok edip kırıp parçalama imkânımız varken yapmamışız. Üzerine sadece bir sıva çekmişiz. Bu kadar koruma bilincimiz yüksekmiş eski medeniyetler, eski insanlara karşı, hem de kendi inancımızın dışında olmasına rağmen.

Bugün baksınlar bakalım Endülüs’ten geriye ne kalmış!

Endülüs’ü koskoca bir medeniyet yok ettiler. Bugün Portekiz de İspanya’da Endülüs’e ait bir tane cami var hepsini yok ettiler. Hangi zihniyet yok etti? Bugün bize akıl veren UNESCO zihniyeti, bugün bize akıl veren Batı. Bilmemiz okumamız, öğrenmemiz lazım.

Eski eserlerin korunması yönünde eksiklerimiz neler? Daha iyi korumak adına neler yapılabilir?

Biz bu topraklarda 1869’da Asarı Atika isimli bir nizamname çıkarmışız. Dünya da eski eser yasasının ne olduğunun bilmediği dönemde biz böyle bir yasa yapmışız.

Bugün de 2860 sayılı yasayla bu coğrafyada kendi ülkemizdeki kültür varlıklarını korumaya çalışıyoruz. Bu yasayla korumak zor bu görünüyor bu yönde tekrar ele alınması gerekmekte.

Ülkemizde definecilik diye bir bela var bununla ilgili bir düzenleme yapılması lazım. Dedektör serbest yasaklanması lazım. Bir kaçakçı sadece eseri çıkarırken yakalanırsa suç, bu da sıkıntılı. Gerekli yetkililere ve ilkokuldan itibaren herkese eski eserin kıymeti konusunda ders verilmeli.

Kime sorarsan Topkapı sarayına gittim der. Ne zaman dersin, ilkokul da gittim der ancak bu çocukları sadece dersten kırmak, o gün sokağa çıkarmak adına müzelerine götürme alışkanlığından vazgeçelim. Çünkü sınıfta 40 kişi 30 kişi gidiyorlar. Hiçbir şeyden anlamıyorlar. Müzelere pedagoji bilen uzmanların getirilmesinin gerekliliğine inanıyorum ki çocuklara anlatabilsin. Aileler doğru tarihi bilgileri okumalı çocuklarını ellerinden tutup müzelere götürmeli ve onlara tarih bilincini vermeli.

Kültürel miras sözünü çok güzel bulmuyorum babadan gelen çar çur edilebilen bir şey gibi geliyor miras kelimesi. Aslında söz konusu olan şey bir hazine ve geleceğe saklanması gereken, kültürel bir emanet. Bizim toplumumuzda emanete ihanet edilmez, emanete ihanet edene kötü gözle bakılır. O yüzden de bu eserlere miras değil kültürel emanet olarak bakılması gerektiğini düşünüyorum.

Kültür Varlıklarının Restorasyonu Konusunda Neler Söylersiniz?

Kültür varlıklarının restorasyonu konusunda ciddi problemler var. Bilim insanları oturup restorasyon kriterlerini bu ülkenin şartlarına göre belirlemeli.

Tek elden yapılmalı. Üniversitelerin bilim heyetleriyle restorasyon yapılmalı, baraj, bina yapan herhangi bir müteahhitin 500 yıllık bir yapıya müdahale etmesinin önüne geçilmesi gerekiyor. Bunun içinde ben kendi içimde kendimi sonuna kadar eleştirmeliyim. Sonuna kadar mücadele etmeliyim ama Batı’nın asılsız sözleriyle davranmamalıyım, bilinçlenmeli, sahip çıkmalı ecdadımızdan kalan hazineye, emanete hıyaneti önlemeliyiz.

Ömer Erbil Kimdir?

İstanbul Üniversitesi tarih bölümü mezunu Ömer Erbil’in eski medeniyetlere ve çağlara ilgisi birkaç yıl sonra gazeteciliğine de yansıdı. Öncelikle her gazeteci gibi polis, adliye, sokak haberleri, savaş muhabirliği yaptıktan sonra Foça kazı başkanı Prof. Dr. Ömer Özyiğit’in yönlendirmesiyle kültürel emanetlerimizi koruma konusunda haberler yapmaya başladı. Önce dönemin siyasetçilerinin birçok sit alanını yağmaladığı haberlerini ortaya çıkardı. Yaklaşık 25 yıldır sit alanları, müzeler, kötü restorasyonlar ve yanlış imar politikaları üzerine yazılar yazmakta, belgeseller, programlar yapmakta. İlk yıllarda yine mi taş haberi diyenler Ömer Erbil’in bu konunun sesi olduğunu gördü. Hırsızlık haberleri sayesinde Topkapı Sarayı bugün güvenlikli bir müze haline geldi. Ayasofya’da sahte bilet düzeneği ile para kaçırıldığını ortaya çıkardı. Bu haberden sonra Ayasofya’nın yıllık müzeye gelen ziyaretçi sayısı 270bin kişi görünürken, gerçekte bu sayının 1milyon 200 bin kişi olduğu ortaya çıktı.

Bu yazılarla, haberlerle sadece sergilenen eserler değil, depodaki eserler de üst üste yığılmak yerine nem ve ışık ayar cihazlarının konduğu depolar haline geldi. Erbil, ayrıca kanatlı denizatı broşu haberi üzerine 32 ülkeye röportaj verdi. Bu haberle envanterlerde resim yokken tüm müzelerdeki eserlerin resimleri dosyalara eklendi. Antik kentlere bekçiler kondu. Türk müzeciliğine ciddi katkıları olan Ömer Erbil şu anda Demirören Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcısıdır.

Bu önemli bilgileri bizlere aktaran kıymetli Ömer Erbil’e teşekkür ederiz.

Yazarlar: Rüzgar ve Tuğçe Yücebilgiç

**Bu değerli konuyu araştırmam için tüm ilgisi ve sorularıyla beni yönlendiren; köşe yazımızın bu bölümünü birlikte hazırladığımız yeğenim Rüzgar Yücebilgiç’e de teşekkür ederim.

  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 38 33 2 3 92 26 102 +66
2 Fenerbahçe 38 31 1 6 99 31 99 +68
3 Trabzonspor 38 21 13 4 69 50 67 +19
4 Başakşehir FK 38 18 13 7 57 43 61 +14
5 Kasımpaşa 38 16 14 8 62 65 56 -3
6 Beşiktaş 38 16 14 8 52 47 56 +5
7 Sivasspor 38 14 12 12 47 54 54 -7
8 Alanyaspor 38 12 10 16 53 50 52 +3
9 Çaykur Rizespor 38 14 16 8 48 58 50 -10
10 Antalyaspor 38 12 13 13 44 49 49 -5
11 Gaziantep FK 38 12 18 8 50 57 44 -7
12 Adana Demirspor 38 10 14 14 54 61 44 -7
13 Samsunspor 38 11 17 10 42 52 43 -10
14 Kayserispor 38 11 15 12 44 57 42 -13
15 Hatayspor 38 9 15 14 45 52 41 -7
16 Konyaspor 38 9 15 14 40 53 41 -13
17 MKE Ankaragücü 38 8 14 16 46 52 40 -6
18 Fatih Karagümrük 38 10 18 10 49 52 40 -3
19 Pendikspor 38 9 19 10 42 73 37 -31
20 İstanbulspor 38 4 27 7 27 80 16 -53
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 34 24 7 3 77 31 75 +46
2 Göztepe 34 21 6 7 60 20 70 +40
3 Sakaryaspor 34 17 8 9 50 35 60 +15
4 Bodrumspor 34 15 7 12 43 22 57 +21
5 Çorum FK 34 16 10 8 55 36 56 +19
6 Kocaelispor 34 16 11 7 48 41 55 +7
7 Boluspor 34 15 11 8 33 35 53 -2
8 Gençlerbirliği 34 13 9 12 39 33 51 +6
9 Bandırmaspor 34 13 10 11 49 32 50 +17
10 Erzurumspor FK 34 12 11 11 30 34 44 -4
11 Ümraniyespor 34 12 15 7 40 47 43 -7
12 Manisa FK 34 9 12 13 40 40 40 0
13 Keçiörengücü 34 10 14 10 34 43 40 -9
14 Adanaspor 34 11 17 6 28 45 39 -17
15 Şanlıurfaspor 34 9 14 11 32 37 38 -5
16 Tuzlaspor 34 9 14 11 35 47 38 -12
17 Altay 34 5 25 4 16 76 10 -60
18 Giresunspor 34 2 28 4 16 71 7 -55
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 36 26 5 5 83 29 83 +54
2 Van Spor FK 36 24 6 6 63 37 75 +26
3 Bucaspor 1928 36 21 5 10 54 25 73 +29
4 1461 Trabzon FK 36 21 6 9 71 39 72 +32
5 Ankaraspor 36 15 8 13 45 35 58 +10
6 Yeni Mersin İdman Yurdu 36 16 10 10 50 36 58 +14
7 Beyoğlu Yeniçarşıspor 36 15 14 7 47 38 52 +9
8 Karacabey Belediye Spor 36 13 11 12 43 37 51 +6
9 Ankara Demirspor 36 15 16 5 43 46 50 -3
10 Diyarbekir Spor 36 12 15 9 39 41 45 -2
11 Kırklarelispor 36 11 14 11 33 41 44 -8
12 Altınordu 36 10 13 13 45 39 43 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 36 10 14 12 25 38 42 -13
14 Serik Belediyespor 36 10 16 10 29 45 40 -16
15 Nazilli Belediyespor 36 11 16 9 38 57 39 -19
16 Zonguldak Kömürspor 36 11 17 8 41 57 38 -16
17 Kırşehir Futbol SK 36 5 23 8 38 76 23 -38
18 Bursaspor 36 6 22 8 28 64 23 -36
19 Adıyaman FK 36 4 25 7 28 63 19 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 28 22 2 4 67 18 70 +49
2 Aliağa Futbol A.Ş. 28 19 0 9 60 18 66 +42
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 28 15 6 7 40 25 52 +15
4 52 Orduspor FK 28 14 7 7 40 28 49 +12
5 İnegöl Kafkas GK 28 13 7 8 37 30 47 +7
6 Edirnespor 28 13 10 5 45 28 44 +17
7 Mardin 1969 Spor 28 12 11 5 40 34 41 +6
8 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
9 Karabük İdmanyurdu Spor 28 10 13 5 27 44 35 -17
10 Artvin Hopaspor 28 9 12 7 33 29 34 +4
11 Talasgücü Belediyespor 28 10 14 4 34 45 34 -11
12 Kırıkkalegücü FK 28 8 15 5 31 42 29 -11
13 Gümüşhanespor 28 4 14 10 25 49 22 -24
14 Malatya Arguvanspor 28 3 21 4 21 57 13 -36
15 Tarsus İdman Yurdu 28 2 22 4 20 83 10 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 09/08/2024 Alanyaspor vs Eyüpspor
 09/08/2024 Antalyaspor vs Göztepe
 09/08/2024 Bodrum FK vs Gaziantep FK
 09/08/2024 Çaykur Rizespor vs Başakşehir FK
 09/08/2024 Fenerbahçe vs Adana Demirspor
 09/08/2024 Galatasaray vs Hatayspor
 09/08/2024 Kasımpaşa vs Konyaspor
 09/08/2024 Samsunspor vs Beşiktaş
 09/08/2024 Sivasspor vs Trabzonspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 11/05/2024 Kocaelispor 0 - 2 Sakaryaspor
 11/05/2024 Erzurumspor FK 0 - 4 Eyüpspor
 11/05/2024 Boluspor 2 - 1 Çorum FK
 11/05/2024 Göztepe 1 - 1 Bodrum FK
 11/05/2024 Adanaspor 1 - 0 Bandırmaspor
 11/05/2024 Tuzlaspor 1 - 1 Gençlerbirliği
 11/05/2024 Şanlıurfaspor 2 - 0 Manisa FK
 10/05/2024 Giresunspor 1 - 2 Ümraniyespor
 10/05/2024 Keçiörengücü 1 - 1 Altay
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor 3 - 4 Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor 2 - 4 Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Artvin Hopaspor 0 - 1 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor 4 - 2 İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu 1 - 1 Karabük İdmanyurdu Spor
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor 1 - 0 Edirnespor
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. 6 - 3 Kırıkkalegücü FK
HABER ARŞİVİ
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI