Derya İnan kimdir? Sanatın ve müziğin izinde bir yaşam!

OnurAkayMedya/Gazete Cep - Özel Röportaj

Şiirleri, şarkıları ve kitapları ile sanatın farklı alanlarında kendini ifade eden yazar, besteci ve şarkıcı kimlikleri ile dikkat çeken Derya İnan, müzik ve edebiyat dünyasına adım atış hikâyesini OnurAkayMedya/Gazete Cep köşe yazarlarından başarılı yazar İbrahim Akgün'e anlattı.

İşte onun sanat dolu yolculuğu...

Röportaj: İbrahim AKGÜN/OnurAkayMedya/Gazete Cep

Evet, sevgili okurlar. Bu kez sesiyle, şiirleriyle ve sanatıyla var olan, benim de yeni tanıştığım çok değerli, güzeller güzeli bir hanımefendi konuğum var. Şimdi Derya İnan'ı tanıyalım.

Derya İnan kimdir? Bize kendi sözlerinle, kendi tarifinle seni anlatabilir misin?

01.05.1981 Elazığ doğumluyum, aslen Tunceliliyim. 8 yaşına kadar Elazığ'da yaşayıp, daha sonra Kocaeli'nde yaşamıma devam ettim. Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji mezunuyum. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Kamu Yönetimi'ni bitirdim. Yine Açıköğretim Adalet Bölümü’nden mezun oldum. 2009 yılında Adalet Bakanlığı Şişli Adliyesi'nde göreve başladım. Daha sonra evlilik nedeniyle Kocaeli'ne tayin istedim. Bu evlilikten iki çocuğum oldu, iki çocuğum ve eşimle hayatıma devam ediyorum. Halen Kocaeli İdari Yargı'da görev yapmaktayım.

Bunun yanı sıra "Yokluğunun Parmak Hesabı" isimli şiir kitabının yazarıyım. Aynı zamanda söz yazıyorum. Şarkı sözü yazarlığı ile de uğraşmaktayım. İlk single çalışmam "Ateşsiz Yanıyorum" adlı çalışmadır. İkinci single çalışmam "Kördüğüm" isimli şarkıdır. Ve daha yayınlanmamış onlarca şarkım var.

Müzik hayatına nasıl başladın, tüm süreç nasıldı, paylaşabilir misin?

Lise yıllarında bağlama kursu ile başladım müziğe. Tarz olarak türküleri kendime hep yakın hissettim, duygu olarak da türküleri söylerken karşı tarafa daha çok geçtiğine inanıyorum. Ara ara televizyonlarda yerel programlara konuk sanatçı oldum. Daha sonrasında hayat koşulları müzik yapma isteğime engel oldu. Kendi çapımda çalıp söyledim uzun bir süre. Müziğe profesyonel anlamda pandemi sürecinde adım attım. Bestelerimi hayata geçirme kararı aldım ve herkesin kabuğuna çekilip bir şey yapmak istemediği o zamanlarda ben şarkılarımı düzenleyecek aranjör arayışına girdim. Arkadaşlarım aracılığı ile aranjörüm Can Eriş ile tanıştım. Onun desteği ve çabası ile iki güzel şarkı armağan ettik müzikseverlere.

"ÇÜNKÜ BİR YANIM DOKSANLARDA KALDI!"

Kendini hangi müzik türünün icracısı olarak tanımlıyorsun, neden?

Kendimi iyi ifade ettiğim her türde icracı olarak tanımlayabilirim. Ama en çok hangi tür derseniz türküler derim. Şimdi diyeceksiniz ki neden eserleriniz türkü değil? Çünkü bir yanım doksanlarda kaldı. O zamanların müziklerine gidiyor hep bestelerim, kendimi bir anda slow-pop, belki biraz fantazi bestelerken buluyorum.

Şarkılarını kendin yazıyorsun. Söz-müzik üretme süreçlerin nasıl?

Şarkılarımı genelde yazarken çok saçma yerlerde ilham gelebiliyor. Belki bulaşık yıkarken, bazen banyoda, bazen yürüyüş yaparken. Tek bir cümle tüm şarkının ilhamı olabiliyor. Ama en çok da insanları izlerken besteliyorum. Birbirini seven sevgililer, parkta oynayan çocuklar, geçmişim, hayallerim, bugünüm... Çok şeyden esinleniyorum.

"EMPATİ YETENEĞİMİN GÜÇLÜ OLMASI BANA ÇOK YARDIMCI OLUYOR"

Yazmak demişken, aynı zamanda yazarsın da. Kitap yazıyorsun... Yazmaya ne zaman ve nasıl başladın? Kitaba dönüştürme fikri nasıl oldu?

Söz ve müzik yazarken genellikle yalnız olduğum zamanları seçiyorum. Geçmiş, bugün ve gelecekteki kurduğum hayaller üzerine kurulu bir senaryosu var yazdıklarımın. Bazen bir çifti izlerken aşk şiiri yazıyorum, bazen gökyüzündeki kuşlara bakarken, bazen bir çocuğun ellerinde hayat buluyor cümleler. Bazen eşimle yaşadıklarım, bazen yaşayamadıklarım, kimi zaman insanların bana anlattıkları ilham kaynağı oluyor. Empati yeteneğimin güçlü olması bu konuda bana çok yardımcı oluyor.

"AMACIM BİRÇOK İNSANA SES OLMAK" ÖZELLİKLE KADINLARA…

"Yokluğunun Parmak Hesabı" kitabının ismi. Kitabını anlatır mısın bizlere. Ve nereden ulaşabilirler?

"Yokluğunun Parmak Hesabı" ismi bana ait. Tür olarak bir şiir kitabı. Geçmişim, bu günüm, geleceğim, yaşadıklarımla, hayallerimle ilgili bir kitap. Tüm duygularımı, yaşanmışlıklarımı buluşturduğum bir kitap. Kitabımda aşkın teması ağırlıklı. Savaşa, kadınlara yönelik şiirlerin olduğu, aileye, anne-babaya yazılan duyguların olduğu şiirler var. Amacım ise birçok insana ses olmak... Özellikle kadınlara... Şiir yazıp yayınlayamayan ve korkan, toplumsal baskılara maruz kalan çok kadın var. Onlara örnek olmak bir nevi yıl açmak da istedim.

Kitap tasarım kısmı kardeşimin eşine ve bana ait. Kitabıma BKM Kitap ve tüm kitap satış noktalarından ulaşabilirler.

İkinci kitabın da çıkmak üzere hatta adını da takipçilerine sordun. Neden böyle bir şey yaptın? Bu kadar güveniyor musun takipçilerine? Bir de yeni kitabının konusu nedir?

İkinci kitabın yarısından fazlası tamamlandı. İsmini takipçilerime sordum. Çünkü içlerinde gerçekten çok deneyimli, bu işte usta insanlar var. Onların fikirlerini önemsiyorum. Takipçilerime genel olarak güveniyorum. Bazen beklediğim desteği görmesem de gerçekçi olduklarını biliyorum. Kitap üç türden oluşacak. Aforizmalar, düşünsel yazılar ve şiirler. Takipçilerimden seçtiğim on adet şiire de kitabımda yer vereceğim.

"BİR ZIRH MİSALİ PERDE OLMUŞ DİŞLERİMİZ DERTLERİMİZE"

Sesinde bir buğu, bir keder var. Hisli yani... Ve bence bunun bir nedeni var. Sence de var mı peki?

Hissetmediğim hiçbir şarkıyı seslendirmem. Mutlaka duygunun şarkıya geçmesi gerekir ki, dinleyici de hissetsin. Kolay bir hayatım olmadı. Bakmayın güldüğümüze, bir zırh misali perde olmuş dişlerimiz dertlerimize dedim o yüzden.

"Ateşsiz Yanıyorum" ve " Kördüğüm" şarkıların. Şarkılarını nasıl tanımlarsın? Onlar senin çocukların mı mesela? Ve yazarken neler hissettin?

"Ateşsiz Yanıyorum" ilk göz nurum... Onun yeri çok ayrı. "Kördüğüm" çocuğum gibi ikisinin de yeri başka. İlk şarkıyı pandemi zamanı besteledim. Sokağa çıkma yasakları varken, bir nevi içimdeki isyan sanatıma yansıdı. Herkes içerideyken pandemide ben dışarılarda stüdyo, aranje diye gezdim. Sponsor kullanmadım çünkü piyasada düzgün insan bulmak bir hayli zor. Çektiğim kredilerle ve eşimin desteği ile yaptım şarkılarımı. Çalıştığım insanlar çok iyi insanlardı. Birçok şeyi sanat aşkına ve maddi kazanç gütmeden yaptılar. Özellikle bu konuda aranjörüm Can Eriş'e teşekkürü borç bilirim. O olmasaydı bu işin altından kalkamazdım.

Yeni projeler var mı çıkacak kitabın dışında? Müzikal manada bizleri seninle ilgili neler bekliyor?

Yeni proje olarak coverlara ağırlık vereceğim. Ve bestelerimin demosunu hazırlayıp piyasadaki insanlara, ünlülere tanıtmayı düşünüyorum. Beni takipte kalın.

Çok teşekkür ederim bu güzel söyleşi için. Söylediklerin, ifadelerin ve seni tanımak çok kıymetli. Yolun, yolumuz açık olsun.

Sevgilerimle...