Bi Etkinlikler, Bi Etkinlikler...
"Zarafetin Podyumla Buluştuğu Yer"
Şahane bir Cumartesi'yi geçirdikten, sindirdikten ve iliklerime kadar hissettikten sonra bir yazayım dedim. Neler gördüm, neler öğrendim?
Kutsal Cumartesi tabirine göre kutsallaşmayan ama gerçekten kutsal bir geceydi. Kutsallık; ilişkilerde, tanışmalarda, kaynaşmalarda ve sanatta idi...
Genel kurulunda olduğum Leyli Sanat Derneği olarak davet edildiğimiz Sui Nostra ve Çekirge Sanat ortak yapımı etkinlikle ile başlamak istiyorum.
Birbirinden kıymeti, heyecanlı ve donanımlı genç sanatçıların kurduğu ve aynı heyecanla devam ettirdiği bir oluşum bu iki kuruluş. Sui Nostra; sanat ve eğlence alanında var olmaya çalışırken, Çekirge Sanat; Plastik Sanatlar alanında faaliyetlerini sürdürüyor. Ve bu iki kardeş oluşum hizmet ve uygulama alanlarını birleştirerek şahane sanat organizasyonlarına imza atmayı planlıyorlar.
Ve bu imzalardan biri geçtiğimiz Cumartesi gerçekleşti. Biz de sanat üreticileri olarak alandaydık.
Canım Beyoğlu'nda sokağını, kafelerini bildiğim ama daha önce ziyaret etmediğim, "Zarafetin Podyumla Buluştuğu Yer" sloganıyla kendilerini tanıtan güzide mekân SOEERA bünyesinde gerçekleşti etkinlik.
Şahane ve gurmelere layık tadımlık peynirlerin ve eşlikçi içeceklerin sunumları ile başlayan gece, birbirinden değerli sanatçıların performansları ile devam etti. Nefesi ile geceyi derinleştiren değerli dostum Trompet sanatçısı Can Ömer Uygan'ın sunumu ile start verdiği dinleti, Ali Deniz Kardelen'in gitar melodileriyle devam etti. Ardından yukarıda bahsi geçen her iki derneğin de kurucularından biri olan Bulut Vize yine gitarıyla romantik şarkılarını dinleyenlere sundu. Şahane sunumlar, etkileyici bir lansmandı adeta...
Dernek ve dernekleşme adına, sivil toplum adına, aktivizm adına güzel paylaşımların olduğu ve tavsiyelerin verildiği, hayata aynı perspektiften baktığın ve genç enerjilerin ortamı adeta çelik gibi sardığı insanların olduğu bir ortamda muazzam sohbetler ettik ve sanata, üretime dair umutlarımız yeşerdi.
He ben ayrıca ne öğrendim?
Orada bulunmaktan duyduğum mutluluğu ve hazzı tanımlamak için, dernek kurucularından Batuhan'a: "Bunu nasıl tanımlayayım. Sizin dilinizde ne diyeyim" diye sorduğumda aldığım cevap inovatifti : "Çok okey'ım"...
Evet, abi çok okeyim...
Tüm çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Biz dernek başkanımız Ufuk Yeşil ile ardından bir davete ve bir etkinliğe daha devam ettik. Ama gecenin sonu ve ertesi günü aklımızda kalan bu şahane gençlerdi...
Sevgiyle kalın...