"Çocukların mutlu olması için her şeyi yaparım"
Pırıl pırıl gülüşüyle, sempatik halleriyle, başarılı oyunculuğu ve tiplemeleriyle gönüllere taht kurmuş bir isimdir Tolga Öz. Kendisiyle Bayrampaşa Adapark’ta mini bir röportaj yaptık. Şimdi onun renkli kişiliğini hissedeceğiniz satırlar:
-Sevgili Tolga neler yapıyorsun bu aralar?
-Keyifli projeler sizleri bekliyor. Tiyatro tabii ki vazgeçilmezim, sinema görüşmelerim var kısmet olursa yeni sezona yeni bir dizi ile başlamak istiyorum. Bu konuyla ilgili yoğun görüşmelerim devam ediyor. Kısacası bana bu sene tatil yok diyebilirim. Önce işi garanti altına alalım ondan sonra inşallah ailece tatil yaparım.
-En son konuştuğumuzda çekimdeydin sanırım.
-Evet, Giresun’da “Hayalimdeki Köy” adında bir sinema çekimi oldu ve yeni bitti. Şimdi montaj ve dublaj kısımları kaldı. İnşallah şubat ayı içerisinde vizyona girecek, izleyenlerin keyif alacağı bir çalışma oldu.
-Çok sevilen, pozitif birisin. Peki Tolga bu mesleğe nasıl başladın? Hani derler ya küçükken içinde bu cevher var mıydı?
Olmaz mı, hani şarkıcı arkadaşlara sorduğumuzda küçükken elimde fırça şarkı söylerdim derler. Bende öyleydim. Oğlum Mustafa Kemal şu an 2 yaşında ve artık fırçayla yetinmiyor ona özel bir mikrofon aldık. Artık o mikrofonla kısmetse O Ses Türkiye’ye hazırlıyoruz. Ben ise liseden sonra sanat hayatıma başladım diyebilirim. O dönem özel radyolar açıldı ve spikerlik yapmaya başladım. Ardından yetenek yarışmaları başladı. Sevgili Yavuz Seçkin’le Show TV’de skeçlerde oynadık. Sonra yollarımız ayrıldı farklı kulvarlarda devam ettik ama maşallah ikimizde iyi gidiyoruz. Baktım bu işler İstanbul’da iyi gidiyor burada kalmaya başladım. 95 yılından yana da profesyonel oyuncu olarak sektörde yer alıyorum.
-Peki bu rollerden en çok etkilendiğin, severek oynadığın rol hangisi dersem?
-Komediyi severek oynuyorum çünkü üzerime daha çok yakıştığını düşünüyorum. Tip olarak daha uygunum sanırım. Grotesk oyunculuğu yani abartmayı çok severim zaten komedide abartmayı kaldırıyor. Tabii bunu ilk zamanlarda yönetmenlere kabullendirmek zordu. Ancak zamanla oyunculuğunuzu gördükten sonra onlarda bazı şeylere müsamaha gösteriyorlar yoksa gerçekten zor olurdu. Şimdi ise istediğimi oynayabiliyorum. Öncelikle komedi tabii ki iyi bir sitcom olabilir. Bu arada başrolde yer alacağım bir sinema filmi var, sponsor görüşmeleri yapılıyor olumlu olursa benim içinde güzel bir deneyim olacak, kariyerime iyi bir sayfa ekleyeceğim.
-Tiyatro ne ifade ediyor?
-Tiyatro benim hayatım. Tabii devam ediyor. Mecidiyeköy’de oyunculuk eğitimi veriyorum. Hafta sonu, hafta içi olmak üzere eğitim verdiğimiz öğrencilerimiz var, böylelikle akademik tarafımı güçlendirmek istiyorum. Geçen sene Salvador Dali ve Einstein’i canlandırdım, iki tiplemede çok güzeldi. Bu sene müzikal tarzı bir proje düşünülüyor.
-Birazda hayatın içine girelim. Sosyal Sorumluluk denilince senin bu konuda çok duyarlı olduğunu, çok da severek hareket ettiğini görüyorum. Sanatçıların bu tür olayları misyon edinmesi gerektiğini düşünüyor musun?
-Kesinlikle öyle olması gerek. Sanatçıların topluma örnek olması, bu tür projelerin yanında olması güzel bir toplumun gelişmesi için çok önemli. Kendi adıma konuşmam gerekirse oğlum için çalışıyorum, sağlıklı besleniyorum, uykuma dikkat etmeye çalışıyorum. Tabii insan evlenince bir düzene giriyor, bir de çocuk olunca kaymaklı kadayıf oluyor.
-Biliyorsun Atma Tamir Olsun, Çocuklara Umut Olsun projesi çocuklara yönelik bir oyuncak toplama ve bağış yapmaya yönelik. Senin küçükken ilk oyuncağın neydi?
-Hatırlamaz mıyım! Bir tavşandı ve hatta gözünü çıkarmıştım. Aslen Sakaryalıyım ve hala o tavşanımı orada saklıyorum. Çocukların mutlu olması için elimden gelen her şeyi yaparım. Onlar mutlu olunca bende mutlu oluyorum. Özellikle insan baba olunca daha iyi anlıyor.
-Sevgili Tolga eklemek istediklerin var mı?
-Ekleme yapma devam et diyelim. İnşallah toplumun tüm bireylerinin çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakma çabasında olmalarını diliyorum.