Çorabını çek Gülşen!
Çok şaşırıyorum inanın artık! Sürekli başkalarına müdahale eden siyasal İslamcı bir toplum olmamızın yanında bir de itina ile haddimizi aşan insanlar olma yolunda emin adımlarla yürüyoruz.
Sahnedeki bir sanatçıya bu denli çirkin bir hitap nasıl sergilenir. O sanatçı ki alelade bir isim değil! Yaptığı şarkılarla, sesiyle, duruşuyla, ailesiyle, müziğe kazandırdıklarıyla ve markasıyla koskoca Gülşen yani.
Sanatçı özgün bir kostüm ile sahnesini yapar. Açıkmış, dekolteymiş, transparanmış bunlardan sorun hissediyorsanız hastasınız zaten.
Sıradan bir belediye sunucusunun topluma mal olmuş bir sanatçıya her ne sebeple olursa olsun “Çorabını çek” demesi ne demektir?
En büyük devlet adamları sanata ve sanatçıya son derece saygılı olurken, bir belediye başkanına bu denli göstermelik hürmet de neyin nesi? Bu nasıl bir işgüzarlık? Nasıl bir avamlık?
Bülent Esoy Sn. Erdoğan’ın yanında hiç çizgisini bozuyor mu? Kibariye koskoca Cumhurbaşkanının yanağından makas aldı ya... Liderlerimiz sanatı ve sanatçıyı severken siz kime göstermelik saygı showu sergiliyorsunuz?
Büyük Atatürk’ün sanata ve sanatçıya verdiği değer hiç mi aklınıza gelmez? “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” derken acaba neyi kasteder?
Tamam, kostüm; performans ve sahne harareti sebebiyle düşer, bozulur ve düzeltilir. Hatta sanatçıya yardımcı olmak amacıyla da yapılır ama “Başkan geliyor. Edepli ol! O koskoca başkan” edalarıyla sahnedeki bir sanatçıya had bildilmez, ders verilmez. Hem ne cüret ve ne ayıp! 40 yaşında kadın nerde nasıl davranacağını sana mı soracak? Hayret bir şey ya! Densiz!
Toplumdaki bu tarz söylem ve girişimlerin sahnelere yansımasından , sanata sıçramasından çok korkuyorum. Umarım yalnış anlamışımdır ve bu sadece işgüzar ve patronculuk oyanayan bir gereksizin kişisel dengesizliğidir.
Dilerim...
Sevgili büyüğüm ve hayranı olduğum sanatçı Gülşen’i de dik duruşu, bildirdiği had ve tepkisinden dolayı tebrik ediyor, sevgilerimi gönderiyorum...