Gerçek paşalar bile Zeki Müren’e verilen o unvanı kabul etmiştir!
Zeki Müren?in son on dokuz yılında sürekli yanında olan en yakın dostu ve felsefe öğretmeni Göksenin Çakmak ve Zeki Müren Kültür ve Yaşatma Derneği Başkanı olan TRT sanatçısı ve bestekâr Talat Er?le, okurlarımız için bu konuyu konuştum.
Şarkıcı Özdemir Erdoğan, geçtiğimiz yıllarda da Zeki Müren ile ilgili yaptığı açıklamalarla gündeme gelmiş ve toplumun her kesiminden büyük tepki almıştı.
Ancak başka türlü gündeme gelemeyeceğini anlayan Erdoğan, tekrar Sanat Güneşi Zeki Müren'e saldırdı. Müren için, “Türkiye’ye atılmış bir atom bombasıdır” ifadelerini kullanan Erdoğan, efsanevi sanatçının şov uğruna bazı güçler tarafından kullanıldığını iddia ederek şöyle dedi:
"Dış güçler, emperyalistler tarafından kullanılmıştır. Türkiye’nin aile hayatını bozmak için kullanılmıştır. Paşa lakabı bilinçli olarak verilmiştir. Paşa, Türkiye’de askerimizin en şerefli mertebesinden bir tanesidir. ‘Sanat Güneşi’ denmiştir. Sanat Güneşi hadisesi yanlış bir deyimdir. Yöresel bir değer, sanat güneşi olamaz! Bütün bunlar şöhret içindir. Güzelim ses belli bir süre sonra; şova, şöhrete, paraya, sansasyona kurban edilmiştir”
Özdemir Erdoğan’ın, Zeki Müren’in sesini “şova, şöhrete, paraya kurban edildi” şeklinde nitelendirmesi de büyük bir talihsizliktir. Zeki Müren gibi bir efsaneyi küçültmeye çalışmak, sanat dünyasında bölücü ve yıkıcı bir tutumdur. Bu tür açıklamalar, sanatçılar arasında saygı ve sevgiyi zedelerken, toplumun sanata olan inancını da sarsar. Onun “Paşa” ve “Sanat Güneşi” gibi unvanları, halkın ona duyduğu sevgi ve saygının bir yansımasıdır. Bu unvanlar, hiçbir dış güç veya manipülasyonla açıklanamaz. Onun şöhretini “dış güçler” veya “emperyalistler” gibi komplo teorileriyle açıklamaya çalışmak, hem gerçeklerden uzak hem de sanatçının emeğine saygısızlıktır. Özdemir Erdoğan’ın Zeki Müren gibi bir değere saygı göstermesi, hem kendi sanatı hem de Türk müziği adına daha doğru bir adım olacaktır. Sanat, ancak saygı ve sevgiyle büyür; bu tür yıkıcı söylemler ise sanatın ruhuna aykırıdır.
Sayın Özdemir Erdoğan, Zeki Müren’e “Paşa” lakabını Antalyalılar takmış. Müren, Bodrum’dan önce tatilini sürekli Antalya’da yaparmış ve orada evi olduğu halde daha rahat ettiği için sürekli otelde kalırmış. O dönemde Antalya halkı kendisine “Paşa” diye hitap etmeye başlayınca, Zeki Bey de şaşırmış, gülmüş ve neden böyle hitap ettiklerini sorduğunda, “Zeki Bey, askerlikte en üst mertebe paşadır ve sizde müziğin en üst mertebesinde olduğunuz için size paşa diyoruz” şeklinde bir açıklama yapmışlar. Daha sonra Zeki Müren Bodrum’a yerleşmiş ve o yıllarda 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren de Marmaris’e yerleşmiş. Evren Paşa’ya, “Neden Bodrum’a yerleşmediniz?” diye bir soru yöneltmişler. Kenan Evren ise Müren’i kastederek, “Oranın bir paşası var, benim oraya yerleşmeme gerek yok” diye espri bile yapmıştır. Yani gerçek paşalar bile Zeki Müren’e verilen o unvanı kabul etmiştir. Sanat Güneşi lakabı ise yine halk tarafından takılmış bir lakaptır ve kabul görmüştür.
Talat Er ve Onur Akay
Ayrıca, Zeki Müren’in son on dokuz yılında sürekli yanında olan en yakın dostu ve felsefe öğretmeni Göksenin Çakmak ve Zeki Müren Kültür ve Yaşatma Derneği Başkanı olan TRT sanatçısı ve bestekâr Talat Er’le, okurlarımız için bu konuyu konuştum.
Onur Akay ve Göksenin Çakmak
Göksenin Çakmak Özdemir Erdoğan’ın ifadeleri ile ilgili şöyle konuştu:
“Güneş nasıl yöresel olur? Güneş evrenseldir. Özdemir Erdoğan her zaman kötü niyetlidir. Kötü model oluyormuş. Bütün Türk erkekleri mi öyle olacak? Ayıp bu laf edilir mi? Trajikomik bir durum. Özdemir Bey’in psikolojik bir sorunu mu var acaba bilemiyorum ama Zeki Müren’in ölümünden sonra öne çıkmak için sürekli Zeki Bey’i baltaladı ve kullandı. Ben felsefe öğretmeniyim ve Özdemir Bey’in emperyalizmin anlamını bile bilmediğini düşünüyorum. Emperyalizm, sömürmek, başkalarının haklarını yemek, yok etmeye çalışmaktır ki hangi güçle Zeki Bey bunu yapacakmış?”
Aynı zamanda Zeki Müren Kültür ve Yaşatma Derneği Başkanı olan TRT sanatçısı ve bestekâr Talat Er, Yönetim Kurulu adına şu açıklamaları yaptı:
“Sahnelerde gerçekleştirdiği sayısız reform ve kusursuz diksiyonuyla bir ekol haline gelen Zeki Müren, Türk sanat müziğinin yaygınlaşmasına ve sevilmesine büyük katkı sağlamış efsanevi isimlerinden biridir. Sanat dünyasına 33 albüm ve 180 civarında kayıtlı bestesiyle damgasını vuran Müren’in, vefatından sonra bile albümleri basılmaya devam etmiştir. Mirasını Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı'na bağışlayarak hayırsever kişiliğiyle de gönüllerde taht kuran sanatçımız, 1991 yılında Devlet Sanatçısı unvanına layık görülmüş, ülkemizde ise ‘Sanat Güneşi’ olarak kabul görmüştür.
Ne yazık ki, son zamanlarda besteci ve solist Özdemir Erdoğan'ın, Zeki Müren gibi değerli bir sanatçının şahsına ve sanatına karalama yaparak gündeme gelme çabası içinde olduğunu üzülerek görmekteyiz. Zeki Müren Kültür ve Yaşatma Derneği olarak, sanat güneşimize yönelik bu çirkin sözlü saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Özdemir Erdoğan’ın Zeki Müren hayranlarından ve kamuoyundan özür dilemesini bekliyoruz. Zeki Müren, Türk müziğinin ve sanat dünyasının güneşi olarak, her zaman saygı ve minnetle anılacaktır. Onun bıraktığı miras, gelecek nesillere ilham vermeye devam edecektir.”