Neslihan Seda Zafer röportajı! O Türkiye'nin Celine Dion'u...
Merhaba sevgili okurlarım…
Corona falan derken biliyorum gergin ve endişeliyiz ama biraz da olsa ara vermek, kafanızı dağıtmak adına sizlere harika birini sunacağım. Hoş çoğunuz gayet iyi tanıyorsunuz... Benim de lise yıllarımdan hatırladığım efsane de bir şarkısı vardır…
Aşağıda anlattı kendileri. Ve o zamanlar bir kadının tek başına başarılı olmasının zor olduğu dönemlerde harika iş çıkaran biri o…
Unuttuğum bir zamanda tekrar YouTube da rastladım kendilerine. Ne coverlar, ne düzenlemeler... Nasıl iyi geldi. Çok hanımefendi, sıcakkanlı, dup duru sesli... Tek bir teklifimle beni kırmadı ve ta nerelerden biliyor musunuz? California'lardan benimle söyleşi yaptı. Çok ama çok teşekkür ederim. Hadi başlayalım...
Neslihan sizi tanıyabilir miyiz?
İnsanın kendisini tanıması ömür boyu sürermiş ama buraya kadar kendimden anladıklarımı aktarmaya çalışayım…
Malatya memleket, 26 Eylül haliyle bir teraziyim. 3 kardeşiz ve ben ortancayım, bir abim bir de kız kardeşim var. Abim yurtdışında PC mühendisi, kız kardeşim Türkiye’de diyetisyen doktor ve ben hala tam olarak kendime sanatçı demeli miyim bilemiyorum? Ben de California’da Los Angeles’da yaşıyorum. İlkokul 2 den sonra Mersin’e taşındık. Lise son sınıfta İstanbul’a geçtik ve tam 15 yıl boyunca İstanbul serüvenim başlamış oldu. Çocukluktan o zamana kadar yapmaktan en keyif aldığım şey müzik oldu tabii ama şartlar gereği ve annemin, “okulunuzu bitirmeden hakkımı helal etmem” sözü üzerine İngilizce işletmeyi kazandım ve üniversite 2’ye kadar öğrencilik hayatım devam etti. Sonrası Müzik oldu...
Yapı olarak saygıya çok önem veriyorum zor bir kişilik olduğumu düşünüyorum, iyi mizah yeteneğim var. Çünkü mizah acıdan geçiyor… Mükemmeliyetçilik var şimdilerde törpülemeye çalışıyorum çünkü kimse mükemmel değil. Çocukları çok seviyorum dünyalar tatlısı bir kızım var...
"MÜZİK HER ZAMAN BENİMLEYDİ"
Kendi ağzınızla kendinizi anlattığınız bir yazı var. “ÖSS kitaplarımı satıp aldığım gitarla…” diye başlayan bir cümleniz var. Buna dayanarak müzik serüveninizi, müzik hayatınızı ve Neslihan’ın müziğini anlatır mısınız bizlere?
Müzik her zaman benimleydi… Metrobüs tribi vardır ya hani, kulaklığı takınca klip çekersiniz kendi kendinize… Benim hayatim da öyle geçti diyebilirim. Tribe girmekten hayatım da klip gibi oldu. İnternette yayılan ‘Hiç Sevmedim’ isimli bestem üniversite 3’te okulu dondurmama neden olmuştu ve bir anda kendimi müzik piyasasında buldum. Sonra bir baktım Kral TV Müzik Ödülleri’nde ‘En İyi Çıkış Yapan Kadın Adayı’ olmuşum… 4 albüm çıkardım 2013 e kadar ve söz müzik hepsi bana aitti albümlerde. Popüler olma kaygım yoktu aksine saygın bir sanatçı olarak anılmak istedim ileride… Ama itiraf etmeliyim ki çok zor bir müzik piyasasına sahiptik o zamanlar. Şimdi YouTube tüm dengeleri değiştirdi. 2015’te San Francisco’ya yerleştim ve artık İngilizce bir şeyler yapmak istedim. Bir tekli çıkardım 2016’da ‘Fall in Love’ adında. Sonra bende daha çok YouTube kanalıma ağırlık verdim. Coverlar başladı ve böyle daha özgür hissediyorum…
Ben her güne kafamda bir şarkıyla uyanırım ve onu dinlerim. Sizi tanıdığım gün de ‘Karaağaç’ şarkısına takmıştım ve size denk geldim. O nasıl bir yorum. Ağzınıza sağlık. Bu vesileyle akustik coverlara getireceğim konuyu. Ne güzeller… Nasıl oluştu bu fikir ve nasıl gelişti süreç anlatır mısınız? Ya da neden?
Aslında radyo programları yaptığım günlerde canlı performanslar yapıyorduk ve çok güzel tepkiler alıyordum. Benim de okumaktan keyif aldığım çok şarkı var. Onları tekrar okuyup coverlayıp kanalar atmış oldum ve güzel bir gidişat olunca devam ettim…
Sizi tanıdığım gün dedim ama soru hazırlamak için araştırma yaptığımda hatırladım. Zaten tanıyormuşum. ‘Hiç sevmedim kimseyi bu kadar’ diyen o içli ses… Şarkılar büyüdükçe yer eder ve anlam kazanır ya… Şimdi bu şarkı da öyle oldu ve çok mutlu oldum. Profesyonel olarak ilk çıkışınızdı sanırım. Anlatır mısınız bizlere çıkışı ve bu şarkının hikâyesini, dolayısıyla sizin hikâyenizi?
Ben şarkılarımı insanlardan esinlenerek yazıyorum. ‘Hiç sevmedim’ bir başkasının aşk hikâyesiydi ve sanırım 2 yıl boyunca dinlemiştim. Bir gün dayanamadım doldum ve gece yarısı şarkıyı yazdım. Sonra babam bu şarkıyı alıp internete barakmış bana sonra söyledi. 2 ay içinde şarkı her yerde çalıyordu.
"CELİNE DİON'A BENZETİLMEK GURU VERİCİ"
Google’da “Türkiye’nin Celine Dion’u” deniliyor sizin için. Ve “Besteci Atilla Özdemiroğlu onu modern bir ozana benzetti” yazıyor. Çok hoş ve gurur verici, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Hisleriniz neler?
Evet mutlu ediyor tabii... Atilla Özdemiroğlu ile görüşmemizde ona bir bestemi çalmıştım sonra üzerine çok güzel yorumlar almıştım. Birisi de “Ozansın sen” sözüydü hiç unutmam…
Celine Dion’a benzetilmek gurur verici tabii. Amerika’ya yerleşince Celine Dion’a yakın bir yerde oturduğumu fark etmiştim. Bu durum bana daha çok heyecan verdi. Bir konserine gitmek ilk planım.
Bir de Neslihan mı? Seda mı? Zafer mi? Keskin mi?
Neslihan Seda Zafer…
Ah o ‘Sevemedim Karagözlüm’… Benim de kendimi kanser ederek söylediğim bir şarkıdır. Orhan Gencebay’a teşekkürler elbette. Ne güzel yorumlamışsınız. Ve girişte ki o gitar solosu. Virtüöz derecesinde denilebilir bence makamsal zira… Ona geleceğim sesinizde ki ve gırtlağınızda ki Türk sanat müziği aşinalığı birçok eserin cover’ı ile belli. Var mıydı ilginiz ve eğitiminiz? Ve TSM’de kimleri seversiniz?
Nostalji şarkıları çok seviyorum. Türk sanat müziği ağırlıklı zaten çoğu ve coverlamaya devam edeceğim. Ben de söylerken iyi hissediyorum ve o duyguyu verebildiğimi düşünüyorum… Türk sanat müziğinde sevdiğim isimlerden ziyade o zamanın eserleri daha çok dikkatimi çekiyor. Ama yorumcu olarak Belkıs Özener nostaljik eserlerde benim için önde gelen, daha çok dinlediğim bir sanatçıdır. Ve elbette Müzeyyen Senar, Zeki Müren de dinlediğim isimler arasında…
"YOUTUBE HERKESE ÖZGÜR BİR ORTAM SUNDU. İYİ OLAN KAZANIYOR"
Cover’lamak istediğiniz ya da sırada olan şarkı, sanatçı kim ya da kimler var? Ve şarkı seçerken neye dikkat ediyorsunuz? Tüm bunların genelinde bu cover’lar, akustik kayıtlar ne getirdi size? Nasıl bir sonuç oldu?
Müzik devam ediyor her şeyden önce. YouTube kanalları herkese özgür bir alan tanıdı. İyi olanlar kazanıyor… Kendi bestelerime ağırlık vermeyi düşünüyorum bundan sonra ve İngilizce eserler var tabii… En sevdiğim sarkılları okumaya çalışacağım…
Ve Sezen Aksu… Hepimizdeki derin izleri… Hepimizdeki etkisi… Sizdeki etkisi nedir? Çok güzel şarkılarından siz de yorumlamışsınız. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Sezen Aksu yaş aldıkça ben de daha anlamlı hale gelen bir sanatçı. Birkaç kez rüyamda görmüşlüğüm bile var: Odamda bir koltukta oturur vaziyette bana nasihat verirken… Sezen Aksu’nun popüler şarkılarından ziyade yıllar geçmiş olmasına rağmen günümüz sanatçılarına verdiği şarkılarının çok anlamlı ve zamana uygun olması çok enteresan geliyor bana. Ve bu onu gözümde bir söz yazarından yorumculuğunu, besteciliğini, prodüktörlüğünü geçersem daha başka bir yere koyuyor…
"ŞARTLAR NE OLURSA OLSUN MÜZİK DEVAM ETMELİ"
Son olarak Türkiye’de ki müzik sektörü ve kültürü hakkında fikirlerinizi alırken, bu yolda yürümek isteyenlere tavsiyeleriniz ve okuyucularımıza son sözlerinizi alabilir miyiz? Ve bizleri bekleyen güzel projeleriniz var mı?
Uzun bir süre YouTube kanalımdan devam etmeyi düşünüyorum. Yani aslında günümüzde çok tavsiye verecek bir durum kalmadı. Herkes şansını kanal açıp gönlünce deniyor. Müzik şifa bence ve gerçek anlamda ilgilenen herkes bırakmamalı kesinlikle. Şartlar ne olursa olsun devam edilmeli diye düşünüyorum.
Dünya çok ciddi gündemlerle uğraşıyor ve bu dönemlerde en çok sanat susuyor ne yazık ki! Haliyle de proje düşünmek belki su an zor ama elimden geldiğince şarkı söylemeye çalışacağım…
Sevgilerimle…
Tekrar çok teşekkür ediyorum. Paylaştıklarınız, kabulünüz ve vakit ayırdığınız için. En kısa zamanda Türkiye’ye geldiğinizde tanışmak üzere diyorum ve sevgiyle selamlıyorum. Ufaklığı da öpüyoruz. O harika şarkıları dinlemeye devam...
Instagram’da, @neslihanmusic olarak ulaşabilirsiniz...
Bana da, @ibrahimakkgun olarak ulaşabilirsiniz…
Sevgiler benden...