Sanat ve Saygı Abidesi Belkıs Akkale'den Öğütler
Büyük sanatçı nasıl olunur? Büyük yürek nasıl kalınır? Nasıl insana insan muamelesi yapılır? Gördüm birkaç hafta önce... İyi ki tanıdım, iyi ki arkadaşım vesile oldu. Bir insanın ağzından çıkan her cümle mi öğüt dolu olur? Her jesti, her mimiği ile mi sanatçı olur insan ? Hayatını sanata adamış bir kişiden bahsediyorum. Evet o kişi çok değerli hanımefendi Belkıs Akkale...
Benim kendisini anlatma gibi bir haddim olamaz lakin Bakırköy Türk Halk Müziği Korosunu yönetiyor kendisi ve bir arkadaşımın koroya katılımı vesilesiyle tanıştık.
Üsküdar Musiki Cemiyeti mezunu albümleri olan bir şarkıcı olarak da ben, hemen kendisi ile tanışıp uzun zamandır aklımı kurcalayan bir konuyu büyük tecrübeye, hocaya danışmak istedim. Ben çok heyecanlı ve ezilip büzülerek yanına yaklaşırken, o sevgi dolu ve kucaklayıcı bir tevazu ile elini uzattı ve tebessüm ile “ Buyurunuz” dedi.. Ve karşısındakine de siz demeden konuşmayan bir saygı abidesi adeta. Son derece cool ve modern de aynı zamanda...
Hemen konuma döneyim; aklımı uzun amandır kurcalayan konu “ Kaliteli mekan” konusuydu. Yani “her yere çıkılır mı canım, aman orası da kalitesiz, şurası şöyle kötü” diye biz genç şarkıcıların tecrübesizliği ve anlayışsızlığı ile dolu bir kendini beğenmişlik hatası idi. Kendisine bunu sordum, “ Mekanların önemi var mı? Ya da kaliteli mekan ya da kalitesiz mekan diye ayırım yapılır mı?” dedim. Ve son derece emin ve öğüt dolu sözleriyle ile bana şunları söyledi : “ Sanatçı gittiği yere kalitesiyle gider. Kalitesiyle karşılanır ve uğurlanır. Ayrıca mekanların ne suçu var, oraya dinlemeye gelen insanların ne suçu var “ dedi. Allahım hem utandım, hem mutlu oldum, hem aydınlandım, hem sevindim inanın duygu karmaşası... Onun o simsiyah gözleri, ışıltısı ve tebessümü ile verdiği cevabı hocalık vasfı ile de desteklemesiyle kendimi son derece tatmin olmuş hissederek soruma yanıt buldum. Teşekkür ettim, kendisini yakınen görmek ve tanımaktan da duyduğum mutluluğu belirtip ayrıldım yanlarından. Ufak bir rahatsızlığı sebebiyle de ayağa kalkamadığı için özür diledi benden. Ben kimim??? Değil mi ?? Saygıya bakar mısınız?
O olaydan iki hafta sonra kendisini bir magazin programında “Ahde Vefa” albümünün tanıtım çekimlerinde gördüm. Yine son derece etnik, son derece şık ve samimiydi. Onunla özdeşleşen Türkülerin farklı sanatçılar tarafından seslendirildiği bir albümün tanıtımıydı.
Kendisine zaten hayranlığım koroda artmış iken katmerlenmesine sebep olan şu cümleleri yine bilgelikle aktardı. Muhabirin genç sanatçılar, saygı kavramı vs üzerine olan sorusu üzerine; “Eğer bir yerde bir sorun varsa küçüklerle büyükler arasında, sorun her zaman büyüktedir derim ben” dedi. Büyüğün anlaması, çözmes i gerekir diye ekledi... Bu nasıl tevazu ve nasıl büyüklüktür. Hayran kaldık ailece...
Ve yıllara meydan okuyan güzelliği, enerjisi, meslek aşkına şahit olduk. “Türkü Bacı” ile bizzat tanışmış olmanın , ondan öğütler almış olmanın ve elini tutmuş olmanın verdiği mutlulukla hem korosuna hem de ona başarılar diliyorum.
Sağlıklı, uzun ömürleri olsun...
Sağlıcakla kalın Belkıs Akkale...
Sevgi ve saygılarımla...