Sırık gibi olanlar!
Esas akıl, donanım, başarı mühim olsa da kadın dendi mi akla yine de illa güzelliği ya da dişiliği geliyor veya getiriliyor / getirtiliyor. İlk insan Adem’in sol kaburga kemiğinden yaratılan ikinci insan dişi bu cins, güzel kadın, seksi kadın, çekici kadın, bakımlı kadın, ihtiraslı kadın, ateşli kadın ve benzer sıfatlarla nitelendirilmekte. “Güzellik göreceli bir kavramdır.” deriz. Ki, doğrudur da. Her gözün güzellik anlayışı, güzelliği algılayışı, güzelliğe iç geçirişi ya da güzelliği takdir edişi farklıdır. Bir laf da güzelliğin geçici olduğu üzerinedir. Ki, bu da doğrudur. Bakımlı olmak ise kadının kendi tercihi, biçimi, özeni ya da imkânıdır. Seksi olmanın güzellikle bir alakası yoktur. Kadın güzel olmayabilir ama çok seksidir. Çok güzeldir de seksi değildir. Kimi ise hem güzel hem seksidir. Çekicilik de aynı. İhtiraslı ve ateşli oluşu ise dişilik derecesi ile orantılıdır. Kiminin dürtüleri fazla, kiminin az, kiminin neredeyse ya yoktur ya da yok edilmiştir. Kadın öyle bir durur ki ihtirası pankart açmışçasına gözle görülür biçimde davetkârdır. Bazen de pankart ortada görülmez ancak dört duvar arasında o biçim yaşanır. Ateşli diye nitelendirilenler de aynı şekilde. Ateşin sıcağını buram buram aleni hissettirir ya da gizler ve yalnızca sevişirken yakar kavurur. Bazen “Bu adam bu kadında ne buluyor?”un yanıtlarını dışardan bilememek bu yüzdendir.
Allah insanları standart bir kalıpla yaratmadığından şekil şekil, biçim biçimizdir. Uzunu, ortası, kısa boylusu, bit kadarı, sırık gibi olanı var. Etine dolgunu, ince kemiklisi, kalın kemiklisi, uzun boyunlusu, kısa boyunlusu, basenlisi, basensizi, bacak boyu gövdesine göre kısa ya da uzun olanı var. Şişmanlık ya da zayıflık genetik yapı dışında daha çok beslenme biçimine orantılı olduğundan bunu Allah vergisi fiziksel yapıya bağlamak pek doğru olmayacağından bu kategoriyi es geçiyorum.
Ve bu kadınlardan bazıları mesleklerini fiziksel özelliklerine göre seçebilir ya da bu özelliklerinden dolayı onlara şans gülebilir. Mesela, bir güzellik yarışmasında dereceye girenlerin, gelen tekliflerle yetenekli veya yeteneksiz fark etmeksizin bir anda oyuncu olmaları gibi. Ardından şarkıcı da oluveriyorlar, sunucu da.
Benim ele almak istediğim kesim sırık gibi olanlar. Bu tipteki kadınlar girintisiz çıkıntısız, dümdüz ve upuzun boylu olanlardır. Fiziksel bağlamda da bu vücut yapısındakiler için en ideal meslek mankenliktir. Model olmak bu vücut tipine çok yakışır. Toplumda manken dendi mi güzel kadın ezberinin oluşu konuyu deşelememin sebebi! Manken, güzel kadın demek değildir. Bir elbiseyi güzel taşıyandır. Manken, bir askıdır. Düzgün ve tertipli dursun diye gardırobumuza askılara asıp dizmemiz gibi aynıdır mankenin kıyafeti üstünde taşıması. Farkı; askı yürümez, asılır. Elbiseyi askıya geçirir gardırobunuzdaki yerine asarsınız ve orada durur. Manken ise, askı niyetine aynı elbisenin üzerine geçirilmişi olup, yürüyenidir. Askı niyetine onu taşıyıp, talebe göstererek arz edendir. Bir mankenin vücudu öyle balık etli, dolgun göğüslü, basenli, yuvarlak omuzlu, kısa veya orta boylu şeklinde olmamalıdır. Omuzları askı kenarı gibi sivri, göğüs kısmı tahta, sıfır popo, boyu da sırık gibi olmalıdır. Çünkü manken, askının vücut bulmuş halidir. X bir manken düşünelim… Üstüne geçirdiğiniz kıyafetinizle onu askı gibi dolabınıza astığınızı hayal ettiğinizde manken kavramı daha iyi anlaşılacaktır. Kısacası manken güzel kadın demek değildir. Bir fotoğrafta gördüğünüz çok güzel bir kıza “Ne kadar güzelmiş! Tıpkı manken gibi!” demek güzellik bazında yanlıştır. Ayrıca, bahsini ettiğim durum yüz güzelliği değil, bunun da altını çizeyim. Yüz çok güzel olabilir, olmayabilir. Kıstas bu değil. Kıstas, vücut yapısı üzerine. Kadın yuvarlak hatlı bir genel yapıya sahipken, bu genel yapı mankende yoktur. Manken, daha bir köşeli, kuru ve hatsızdır. Bu mânâda mankenler çirkindir diye bir polemik oluşturmaya çalışıyorum da zannedilmesin. Güzel kadın manken demek değildir’in altını çiziyorum. Sayısız yüzü güzel, bebek gibi mankenlerimiz dolu. Yüzü güzel olmasa da rahatsız etmez. Çünkü odak noktası, bir askı kavramında üzerindeki modeli nasıl taşıdığıdır. Mankenleri beğenmediğim sanılmasın. Bir ezberi düzeltme çabasındayım. Ayrıca mankenlik her sırık gibi kadının da harcı değildir. Gardırobumuza aldığımız askıların da iyisi var, kötüsü var. Manken sırf üstündeki kıyafeti taşımakla kalmaz, adımıyla, yürüyüşüyle, dönüşüyle, elini, kolunu kullanışıyla, sunumuyla bütünlük kazanır. Defilelerde, dergilerde gördüğümüz mankenlerin sundukları kendileri değil, üzerlerindeki kıyafetlerdir. Bunu iyi bilmek lazım.
Her kadının vücudu yuvarlak hatlı olmayabilir, Allah vergisi bir yapı bu! Direkt kendimden örnek vereyim; mesela ben manken olmak istesem bu imkânsız. Bir de üstelik gülünç! Orantılı oluşumla yırttığımdan proporsiyon olarak düzgün bir vücut yapısına sahip de olsam, bu boyla ve yuvarlak hatlarımla manken olamam! Manken olmaya kalksam, bir görsel çekimde koltuğa oturtulmuş bir mankenin kolunun altına ancak yastık diye verilirim! Bu ebadımla, bu yumuşak ve yuvarlak hatlarımla olsa olsa benden ancak yastık modeli olur! Doğruya doğru.