54 senesini müziğe adamış bir adam Bülent Ortaçgil! Ada-nmışlık…
Yazımın başında da kullandığım bir kelime var: adanmışlık...
Sohbet etme şansı bulamadım kendisiyle ancak 2 Mayıs akşamı Samsun Ata Sahne’deydi. Bizlere şahane bir gece yaşattı. Kâh güldük, kâh duygulandık ama en çok da müziğe doyduk.
Kadın sesi değen şarkılarından da kitleselleşen şarkılarından da az bilinen ama onun için pek kıymetli olan şarkılarından da çaldı. Bozburun’da altı ayını geçiren birinin gözünden melodilere yansıyan bir Bozburun hikayesi dinledik örneğin... Muhteşem bir deneyimdi!
Yazımın başında da kullandığım bir kelime var: adanmışlık...
İnsan bir durup düşünüyor; “ben herhangi bir şeye adadım mı kendimi acaba” diye... Zira 75 yaşında bir insan olarak pür neşe şarkılarını çalıp söylemek bence tamamen o sihirli kelimeden geliyor: adanmışlık... Dile kolay 54 sene ve yüz küsür şarkı, beste ve söz... Adanmadan mümkünü olabilir mi zaten?
Kendi adıma düşündüğümde vardığım iki sonuç oldu. Ben kendimi yazmaya ve çocuklara adamışım! 35 yaşım biterken bu sonuçlara ulaşmak çok daha kolay açıkçası.
Adanmışlık içinde bir ada barındırıyor dikkat ederseniz ve bence biz sanatçı ruhlu insanlar da ruhumuzda birer ada barındırıyoruz. Kimseyi kabul etmediğimiz bir iç dünya ve korunmuş bölge orası! Benimkinde kitaplarım, defterlerim, kalemlerim ve başköşede de Kerime Nadir, Latife Tekin ve Ayşe Kulin var. Onlardan öğrendiklerimle yazıyorum bugün yazdıklarımın çoğunu.
Müzikle uğraşanların da adalarındaki başucu kişileri arasında Bülent Ortaçgil vardır diye düşünüyorum çünkü kendini bu denli müziğe adamış çok sanatçımız yok bence. O, birilerinin Kerime’si, Latife’si veya Ayşe’si...
Sizin adanızda başucunuzda kimler var sahi? Adanmış hissettiğiniz herhangi bir alanı var mı yaşamın?
Yazımı Bülent Ortaçgil’e böylesine hayran olmama neden olan bir husustan bahsederek son vermek istiyorum. Herkesin yabancı parçalardan uyarlamalar yaptığı bir müzik çağında kendi bestesini yapacak kadar cesur ve yenilikçi bir müzik adamı kendisi! Tıpkı Değirmenler şarkısında dediği gibi... Belki de değirmenlere karşı savaşan biri o!
Kendisine saygılarımı ve sevgilerimi göndererek yazımı bugünlük noktalıyorum.
Yakında görüşmek ümidiyle...