Ne Aylin’ler biter ne katiller!
Ülkemizde gün geçmiyor ki bir katilin, bir caninin katliamı olmasın!
Geçtiğimiz günlerde öğretim görevlisi Aylin Sözer’in öldürülmesiyle sarsıldı Türkiye. Sarsılıyoruz ama çabuk unutuyoruz her şeyi. Alıştırılıyor, kanıksatılıyoruz…
Öyle alıştırıldık ki bu olaylara deprem çoktan oldu, fay hattı kırıldı, yerle bir olundu aslında ve her gün yaşanan bu vahşetler zelzele, sarsıntı gibi geçip gidiyor zihnimizden ve zihnimiz korkunç derecede kirleniyor…
Aylin öğretmenin medyada sevgilisi olarak yansıtılan katili, aslında daha önceden eve dolap ölçüsü almaya gelen bir zatmış. Aile bu konuyla ilgili büyük üzüntü içerisindeymiş. Bu bilgiyi mümkün olduğunca paylaşalım fotoğrafı çekip sayfanıza taşıyabilirsiniz.
Ne acı ki insan ölümlere mi üzülmeli, yoksa ölünün ardından gerçekleri açıklamak, yansıtılanın yalan dolan olduğunu topluma anlatmaya çalışan ailenin çabalarına mı?
Ve biz neden böyleyiz?
Neden her gün bir insana, bir kadına, bir çocuğa, bir hayvana ya da doğaya şiddet uyguluyor, katlediyor, tecavüz ediyor, öldürüyoruz?
Şizofren, mutsuz, sevgisiz bir toplum muyuz biz?
Ve bir o kadar da duyarsız?
Ve bir o kadar da sistemi çökmüş, empati yitmiş, insanlık bitmiş bir ülkede ya da bir dünyada yaşar mı olduk?
Köke inmek gerek!
Derinlere!
Ailelere!
Yetiştirme tarzlarına!
Hakka, hukuka, adalete, sevginin nasıl aşılandığına…
Yoksa ne Aylin’ler biter ne katiller!
Oyuncular değişir roller asla!