Yokum Artık isimli şarkımın hikâyesi!
Birçok kişi söz yazarlığı ve besteci kimliğimi bilmiyor.
Bugünden itibaren her gün bir şarkımı nasıl yazdığım konusunda kısa hikâyesini anlatacağım. 2008 yılından beri müzikle uğraşıyorum ve şarkı sözlerimi kendim yazıyorum ve hatta birçok şarkımın bestesini de kendim yapıyorum. Türkiye’nin en iyi müzik adamlarıyla çalıştım yıllardır ve çokça klip de çektim. Müzik, kendimi en iyi ifade ettiğim alanlardan biri.
Ama birçok kişi söz yazarlığı ve besteci kimliğimi bilmiyor. Dediğim gibi bugünden itibaren şarkılarımı paylaşacağım.
Bugünkü şarkım Yokum Artık!
Bu şarkımı sene 2008 yılında Bursa’ya arabalı vapurla giderken martıları izlerken onlardan esinlenip yazmıştım. Martılar vapurun peşinden sanki çığlık atarcasına uçuyorlardı ve bir anda yüreğimden şu cümleler dökülmüştü:
Belki bir martının acı çığlığında
Belki de denizin bembeyaz köpüğünde
Bir sabah güneşinin sıcak ışığında
Ya da ayın şavkında bulmak isteyeceksin
Yokum artık düşlerde geçmişte gelecekte
Ne kadehte ne de aynadaki ruj izinde
Dost gördüğün kuşlar aldı götürdü beni
Yokum o çok sevdiğin kırmızı elbisede
Zaten hiç olmamıştım bir yosmanın nefesinde
Yokum artık, yokum, ben yokum
Belki bir gök gürültüsü getirecek beni sana
Belki de yağan yağmur ya da kuşların yaptığı kur
Belki düşler anımsatacak yastığına kokum sinecek
Belki gözlerinde kalacak gitmiş olan hayalim
Yokum artık düşlerde geçmişte gelecekte
Ne kadehte ne de aynadaki ruj izinde
Dost gördüğün kuşlar aldı götürdü beni
Yokum o çok sevdiğin kırmızı elbisede
Zaten hiç olmamıştım bir yosmanın nefesinde
Yokum artık, yokum, ben yokum.
Söz: Tuğba Özay
Müzik: Göksel Sönmezocak