Barışın Mümkün Olduğu Bir Gelecek

Ortak bir tarih, ortak bir kültürel miras ve birlikte verilen mücadeleler var.

03 Şub 2025 - 14:43 YAYINLANMA

Türkiye, uzun yıllardır Kürt ve Türk toplumları arasındaki gerilimlere tanık oldu. Tarihsel, siyasal ve toplumsal kökenleri olan bu çatışma, zaman içinde farklı dönemlerde farklı biçimlerde tezahür etti. Ancak bu meseleye nasıl yaklaşıldığı, sorunun çözümü kadar büyük bir önem taşıyor.

Öncelikle kabul etmemiz gereken bir gerçek var: Kürtler ve Türkler, bu coğrafyada yüzyıllardır birlikte yaşıyor. Ortak bir tarih, ortak bir kültürel miras ve birlikte verilen mücadeleler var. Ancak zamanla yanlış politikalar, toplumsal önyargılar ve kimlikler üzerinden yürütülen ayrımcı yaklaşımlar, bu birlikteliği derin yaralara dönüştürdü.

Bugün geldiğimiz noktada hâlâ çözüme kavuşturulmamış birçok sorun var: Anadilde eğitim meselesi, yerel yönetimlerin demokratik talepleri, kültürel haklar ve en önemlisi barışçıl bir ortak yaşam zemininin oluşturulamamış olması… Oysa tarih boyunca farklılıkları zenginlik olarak görebilen toplumlar, her zaman daha güçlü olmuşlardır.

Çatışma yerine çözüm üretmek, toplumun her kesimine düşen bir sorumluluktur. Siyasetçilerin, akademisyenlerin, aydınların ve en önemlisi halkın barış dilini benimsemesi gerekiyor. Sorunları şiddetle değil, diyalogla çözmek mümkün. Barış, ne sadece Kürtlerin ne de sadece Türklerin meselesidir; bu, tüm Türkiye’nin geleceğini belirleyen bir konudur.

Unutmamamız gereken en önemli şey, birlikte yaşamanın yollarını aramak zorunda olduğumuzdur. Bugün atılacak her barışçıl adım, yarının daha adil ve eşitlikçi bir toplumunu inşa etmenin temel taşı olacaktır. Çatışmaların değil, ortak değerlerin konuşulduğu bir Türkiye mümkün ve bunu başarmak elimizde.

Bu yüzden bugün atılan adımlar kıymetli ve değerlidir. Türkiye halkının temennisi ise, atılan bu olumlu adamın güzel bir şekilde sonuçlandırılmasıdır.

Saygılarımla.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: