Sinmişlik ve Sessizlik!
Sessizlik ve suskunluk bazen işe yarasa da, günümüzde bunun fayda vermediği aşikârdır.
Bakıyorum da gerçekten insanlar ciddi anlamda sinmiş durumda.
Tabii bu bugünle alâkalı bir durum değil. Geçmişten günümüze gelen bir şeyden bahsediyorum.
Geçmişte böyleydi ve şimdi de devam ediyor.
Elbette her zaman farklı sesler yükselmiştir ve yükselecektir de.
Özellikle bu son zamanlarda, Çoğunluğa baktığımızda bir suskunluk bir sinmişlik ve bir sessizlik göze çarpmakta.
Oysa insanoğlunun “hak verilmez alınır” sözünü unutmaması gerekir.
“Ağlamayana mama yok” sözü de manidar değil midir?
Oysa birçok kişinin bugün kendine yol edindiği “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” mantığı doğru mudur sizce?
Ne yazıktır ki bugün birçok insan bu mantığı gütmektedir.
İnsanlar bugün “Bükemediğin eli öpeceksin” diyerekten güçlü olana biat etme yarışına girmiştir.
Güçlü gördükleri ellerin kendine sunmuş olduğu nimetlerin nereden ve ya hangi yetimden alındığını sorup sorgulamadan faydalanmaktadırlar.
“Çünkü üzümü ye bağını sorma” sözü insanlar arasında yayılmış durumda.
Güçlünün yanında durup nereden geldiğini sormadan yenilen üzüm insanlara daha rahat, hoş ve çekici gelmektedir.
Bazı şeylerin farkında olup, birilerine karşı durup, onların gözüne batarak kendi canını sıkacağına, onlardan olmasa bile, yanındaymış gibi görünüp onlardan yaltaklanmak daha kolay gelir oldu insanlara…
Sessizlik ve suskunluk bazen işe yarasa da, günümüzde bunun fayda vermediği aşikârdır.
Bu hayatın olumsuzlukları içerisinde yaşamanın zorluğuyla beraber insanoğlunun bunca sessizliği hayra alamet değildir.
Bu tutumdan muzdarip olanların temennileri, yaşanan bunca dert, keder, sıkıntı ve olumsuzluklara bir ses verilmesidir.
Sevgilerimle…